15 Temmuz'un ardından ilan edilen ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun
"asıl darbe" diyerek karşı çıktığı OHAL sayesinde FETÖ'nün kolu
bacağı kesildi.
Askeri ve sivil bürokrasideki FETÖ'cüler büyük oranda tasfiye
edildiler. Propaganda mekanizmaları dağıtıldı. Örgütün operasyonel
gücü nerdeyse sıfırlandı. Bunu, PKK, DEAŞ ya da diğer terör
örgütlerine karşı verilen mücadelenin etkisinin artmasından da
açıkça görüyoruz.
Ancak organizasyonun kafası hâlâ kopartılamadı. Çünkü yalnızca
ABD'ye sığınan çakma imamı değil, örgütün binlerce üst düzey
kadrosunu da ülke dışına kaçırdılar.
Bu kişiler de yurt dışındaki lobi faaliyetleriyle imaj
yapıyorlar... "Yıkılmadık ayaktayız" diyorlar... Geride
bıraktıkları FETÖ üyelerini bir arada tutmaya, itirafçı olanları
engellemeye çalışıyorlar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD'de, Avrupa'da, Kafkaslar'da, Uzak Asya'da, Afrika'da bu çetenin peşinde. Her gittiği ülkede masaya önce bu dosyayı koyuyor...
Dışişleri, istihbarat ve güvenlik güçleri de her gün bir yabancı ülkede bu kaçakları yargıya teslim etmek için operasyonlar yapıyor. *** Peki, işler Türkiye için iyi gidiyor mu? Sorunun cevabı geçen gece, FETÖ'nün en zor günlerinde kuyruğu hep dik tutan, örgüt mensuplarına da aynı şeyi telkin eden meşhur firariden geldi.
Sosyal medya hesabı üzerinden "Bulunduğunuz yerleri terk edin. Hoca Efendi'nin emri" diyen Emre Uslu, FETÖ'cülere bazı tavsiyelerde de bulundu.
Türkiye'nin eski Türkiye olmadığını artık işlerin değiştiğini söyleyen Uslu'nun FETÖ'cüleri panikleten uyarılarından bazıları:
Eve ve işe aynı saatlerde girmeyin... Issız yerlere gitmeyin... Çevreyi kontrol etmeden evden çıkmayın, otomobilinize binmeyin... Yabancı ülkelerin istihbarat servisleriyle iletişime geçin... Telefonunuzun şarjı hep dolu olsun...
Uslu haklı!
Şeytan azapta gerek. Bu ülkede bir gecede yüzlerce canı alan o çeteye üye olanlar yoğurdu bile üfleyerek yesinler... Zira her gün biri bir gün hepsi paketlenip Türk yargısı önünde hesap vermek üzere buraya getirilecekler...
Ancak bu göbekli firari, niye uslandı, kaçakları panikleten, yakalanmış olanları da itirafçılığa sürüklemesi muhtemel bu doğruları neden söylüyor merak konusu?
Sakın itirafçılığı seçip Türkiye istihbaratına çalışıyor olmasın?
Olmaz olmaz. Kendi ülkesine karşı yabancı servislere çalışan biri postu az deldirmek için arkadaşlarına neler yapmaz ki?