Eskiden ticarete atılacakların hayali, işlek bir yerde tekel
bayii olurdu. Şimdi parti kuruyorlar.
Adı parti tabii. Ne iktidar perspektifleri var, ne ciddiye alınacak
bir programları ne de ilkesel bir duruşları, kavgaları,
iddiaları...
Sağa sola kadro dağıtacak pozisyonlar için politik pozlar
kesiyorlar, o kadar. Ayni değeri geçtik,
nakdi değer üzerinden bile çalışanlar var.
Ağızlarından ideoloji düşmüyor ama en
sağdan en sola bir günde intikal
edebilecek kadar esnekler.
28 Mayıs seçimlerine giderken hepimizin ağzını açıkta bırakan
performanslarını canlı canlı izledik işte... Oradan oraya
topaç gibi sektiler.
Evet, 50+1 şartı getiren başkanlık sisteminin ceremesi bu. Biraz
daha çekeceğiz. Neticede birkaç yıl önce geçtiğimiz yeni bir
hükümet modeline uyum aşamasındayız. Mekanizmanın çarkları yavaş
yavaş yerine oturuyor. Ortaya çıkan sorunlar, geliştirilen
çözümler, tartışmalar, deneyimler sayesinde de zamanla
siyasi uzlaşı kültürü gelişecek; bu tür
ucuz manevraların müşterisi kalmayacak.