Başkanlık sistemi tartışmalarına samimi itirazları olan vatandaşların kafasını meşgul eden iki soru var. İlki bu sistemin federasyonu zorunlu kıldığı. İkincisi ise sistemin başkana sınırsız yetkiler tanıdığı ve bunun da otomatikman otoriterleşmeyi getireceği.
Bu kaygıların yaygın olmasının tek nedeni var, o da basitlikleri. Böylece bir çığ gibi büyütülebiliyorlar. İşte halkın zaaflarından tutup yönetme sanatını iyi bilen muhalefet de yalanı tekrar etme kapasitesine güvendiği için "nasıl olsa saçmalıklarımıza cevap yetiştirmekten sıkılırlar" diye kolay olanı seçiyor.
Kısaca bu iki konuya değinelim, zira asıl mevzumuz başlıktaki soru. Federasyon başkanlığın şartı değil, yalnızca bir tercih. İster seçersiniz, ister seçmezsiniz. Federatif yapı ile yönetilen ancak parlamenter sisteme sahip ülkeler var, mesela Almanya. Buna karşı Fransa yarı başkanlık modeliyle yönetilmesine karşın federatif yapıyı tercih etmiyor.
Başkanın denetimine gelince. Başkanlık sisteminde yüksek yargının denetiminin yanı sıra, Başkan meclisin sıkı kontrolü altındadır. Başkan meclisi ikna etmeden adım bile atamaz. Parlamenter sistemde ise koca meclis cumhurbaşkanının onayını almadan ülkeye çivi bile çakamaz. Düşünün bunca yetkisine rağmen parlamenter sistemde Cumhurbaşkanı eylemlerinden ötürü yargısal sorumluluk taşımayan tek kişi. Azıcık şüphesi olan Cumhurbaşkanına parlamento seçimleri yenileme yetkisi bile veren Anayasanın 104. maddesini okuyabilir.