Yitzak Herzog 14 yıl aradan sonra Türkiye'ye gelen ilk
İsrail Cumhurbaşkanı oldu.
Bu gelişme, "One minute" çıkışının ardından kopan
Türkiyeİsrail ilişkilerinin
normalleşmeye başlayacağının en kararlı göstergesi.
Evet, aramızda, Filistin meselesindeki
tavrımıza karşı İsrail'in PKK-YPG kozunu kullanmaktan
çekinmemesi gibi yakıcı çelişkiler mevcut.
Ancak ABD'nin Afganistan'dan ve bölgeden çekilmesiyle oluşan
boşlukta yeni ittifaklar kuruluyor. İsrail ve "ezeli
düşmanı" görünen Arap ülkeleri peşi sıra görüşmeler
yapıyor.
Böyle bir denklemde Türkiye'nin 13 yıllık pozisyonunda ısrarcı
olması düşünülemezdi. Üstelik de Doğu Akdeniz'deki enerji
kaynaklarının paylaşımının üzerinden
yeni dengeler oluşmuşken ve Türkiyeİsrail işbirliğinin
önemi kendini bu kadar açık hissettirmişken...
Kaldı ki İsrail-Filistin mücadelesinde Tel Aviv'in tezlerini
destekleyen ya da PKK-YPG'ye destek veren devletlerle diplomatik
ilişkilerimizi askıya alacak olsak ABD ve Rusya dahil
konuşabildiğimiz tek bir ülke kalmazdı.
Bu rasyonel dış politika perspektifine ideolojik gerekçelerle
karşı çıkan radikal çevrelere sözüm yok. Varoluşlarının sebebi bu
kavga. İsrail'deki siyonistler de yeni
cumhurbaşkanlarını, "Erdoğan'ın ayağına gitti" diye
saçma sapan gerekçelerle yerden yere vuruyorlar.
Ne var ki Foreign Policy'nin "ABD'nin adamı diye" açıkça
yazmaktan çekinmediği Ahmet Davutoğlu'nun "İslamcı
pozlar" kesmesi, tek kelimeyle komik... Tıpkı boyunu aşan
ihtirasları gibi, ceketinin üzerine geçirmeye
çalıştığı "solmuş milli görüş gömleği" de kalıbına
birkaç beden büyük.