Bu sorunun cevabı, sahada, 9 Ekim'de sergilenen kararlıkta.
Erdoğan, Trump'ın davetini, Barış Pınarı Harekâtı'nı
ötelemek için bir diplomatik
taktik olarak algılamış olmalı ki, ağırdan almayı
seçti.
Bu süre içinde de sahada gidebildiği kadar
ileri gitti. TSK, YPG-PKK'yı sınırlarından otuz kilometre
öteye, ikmal kaynaklarından mahrum kalacağı "çöle" doğru
sürdü...
ABD ve ardından Rusya ile vardığı mutabakatlarla TSK'nın operasyon
bölgesindeki meşruiyetini kayıt
altına aldı...
Şam'ın, Barış Pınarı Harekâtının bekleme sürecinde yaptığı, YPG'nin
(SDG) Türkiye sınırının 30 km gerisine
çekilmesini olumlu karşılıyoruz" çıkışını da
unutmayalım.