Son dönemde kurbanın kadın olduğu dramatik cinayetler üzerinden
başlayan tartışma yine yıllardır tekrar edilen klişe çerçeveye
hapsedildi.
Aynı sloganlar, bugüne kadar hangi katili caydırdığını merak
ettiğimiz "kadını öldürmenin, ona şiddet uygulamanın kötü bir şey
olduğuna" dair uyarılar, kamu spotları yine havada uçuşuyor.
Tabii, yaşadığımız toplumsal travmanın boyutları, kimi vijdan
kuaförlerinin de ağzını sulandırıyor.
Karısını dövdüğü mahkemece tescillenen gazeteci İnstagram'da,
Twitter'da "Kadına şiddete hayır" paylaşımları yapıyor.
Alkışlanıyor.
Bu gözler, yine kendisi gibi spiker olan karısına şiddet uyguladığı
için uzaklaştırma cezası alan adamın, kadına karşı şiddetin
konuşulduğu panellerde "erkekleri lanetlediğine" bile şahit
oldu.
Oysa bu söylem cinsiyetçi bir yaklaşım olduğu kadar, şiddetin gerçek motivasyonlarını da örtülüyor.
Aynı zamanda özcü de... Çünkü kadına, erkeğe, bebeğe, yaşlıya, hayvana karşı şiddetin cinsiyetten daha baskın sorunlardan kaynaklandığı bilimsel olarak ortada.
Geçtiğimiz gece, yedi kadının "erkek terörü" kj'leriyle yürüttükleri bir programı izlerken bir tweet attım. Ölümle sonuçlanan şiddet eylemlerinde, cinayetlerde mağdurların çoğunluğunun erkek (BM verilerine göre öldürülen her 10 kişiden 8'i erkek) olduğunu yazdım.
Derken kanaldan arayıp tweetimle ilgili beni yayına bağlamak istediklerini söylediler. Tartışmaya farklı bir perspektif getirir diye bağlandım. *** Katılımcılar hep birlikte aynı anda bana cevap verip sorular sordukları için telefonda içlerinden ancak birinin ikisinin söylediğini duyuyordum:
"Emine Bulut'u kim öldürdü" diye bağırıyordu birisi.
"Katil" dedim. Ama gürültünün içinde eriyip gitmiş olacak ki, "bir erkek, erkekler öldürdü" diye söyleniyorlardı.
Hatta telefonu kapattıktan sonra benden ismimle değil "erkek" diye bahsedildiğini tebessüm ederek izlediğim programda Kezban Hatemi'nin ağzından çıkan şu sözler hâlâ kulaklarımda çınlıyor:
"Sorunu çıkartan da erkek, savaşı çıkartan da erkek, her türlü musibeti başımıza getiren de erkek!!! Dolayısıyla kadınlar bu dünyayı düzeltecek. Bu kadar basit. Melih'e söyleyelim. Savaşta mı ölmüş, erkekler erkekleri öldürmüş!"
Ne diyeyim, Allah eşi Hüseyin Bey'e sabır versin.
Bu arada iki yıl önce bugün bir cinayete kurban giden Sevgili Vatan Şaşmaz'la ilgili haberler vardı gazetelerde. Vatan'ı bir otel odasında öldüren katilin kadın olmasına yapılan vurguları da aynı şaşkınlıkla okudum.
Zira bu cinayette de katilin cinsiyetinden öte motivasyonunun olduğu ortada.
Biraz ciddiyet.