Ruşen Çakır geçtiğimiz gün şunları söyledi:
"Normal Schengen vizelerinde de sorunlar çıkmaya başladı. Bugün itibarıyla bakıldığı zaman insanlar paralarını yatırıyorlar ve hiç gerekçesiz şekilde vizeleri reddediliyor. Ki bunlardan birisi de benim. Fransa üzerinden yaptığım başvuru elimde kaldı: ben, eşim ve oğlum için yaptığımız başvuru."
Derken Aslı Aydıntaşbaş da tutup sanki Çakır'ın iddialarını Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'e Twitter'dan sormasın mı?
Zira Fransa Konsolosluğu tarafından yapılan resmi açıklamada aynen şöyle deniliyor:
"Sayın Ruşen Çakır'ın tarafımızca herhangi bir vize reddine maruz kalmadığını belirtiriz. Dilerse talebini iletebilir."
Ne desinler...
Bayan Leyen okumuş kadın, belli ki "Mösyö Ruşen sizi keklemiş" diyemedi... Fransızları arayıp "İncinmişler, bir bakın bakalım" dedi.
Onlar da tuttular, "Eğer başvurursanız düşünürüz Ruşen Bey" mealinde bir açıklama yaptılar işte.
Neyse ne, buraya kadar anlattıklarım Türk medyasındaki hayatın doğal akışına gayet müsait de... Sizce Çakır'ın başına gelmemiş bir olayı anlatmasının sebebi ne?
Aklınıza ilk gelen cevabı biliyorum.
Ama mesele yalancılığa indirgenecek kadar basit değil bence...
Mesela iş kazası olabilir mi?
Bazı Avrupa ülkelerinin, Türk vatandaşlarının vize başvurularında zorluk çıkardığına dair şikâyetler çoğaldı ya...
Çakır da yine nalıncı keseri gibi, bu sorunu hükümete çakmak için yontmaya çalıştı.
Yine bazı foncu siteler de "Galatasaray Lisesi mezunu gazeteciye bile bu yapılıyorsa" diyerek verdiler.
Ancak Çakır bu kez manipülasyonun dozunu ayarlayamadı ve eline yüzüne bulaştırdı.
Kendisini fonlayanları bile mahcup etti.
Şu ana kadar bildiklerimiz ışığında ben başka bir izah bulamıyorum.
Yoksa Fransızlar mı yalan söylüyor Ruşen Bey?
Hâlâ bir açıklama yapmadınız. Anlatın da yalancı tescillensin.
İMAMOĞLU CUMHURBAŞKANI AKŞENER BAŞBAKAN!
Ekrem İmamoğlu'nu dün İBB'deki makamında ziyaret eden Meral Akşener "başbakanlar gibi" karşılandı.
İmamoğlu'nun, ülkenin Cumhurbaşkanı Saraçhane'ye kadar gelmişken camdan bakıp çayını yudumlamasını anlıyorum. Zira kendisini Belediye Başkanı olarak değil Erdoğan'ın rakibi olarak görüyor.
Ancak hatırlıyorum da İmamoğlu, Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu geldiğinde bile böyle şaşaalı bir karşılama düzenlememişti.
Kırmızı halılar, tören kıtaları, flamalar, "belediye askerlerini" selamlamalar...