Berat Albayrak'ın "Burası
Çok Önemli!" isimli
kitabını okurken, gerçeği yaşandığı
anda anlamanın ne kadar zor olduğunu düşündüm.
Hele hele gerçeği eğip bükerek manipülasyon yapmayı
neredeyse tek ve meşru
muhalefet sayan örgütlü yapıların olduğu bizim gibi
ülkelerde...
Zamana ihtiyaç var.
Örneğin, Albayrak'ın kitabında anlattığı
Türkiye'nin jeokimya ve jeofizik
haritalarının çıkarılması çalışmaları...
Düşünün... Bir Enerji Bakanı, "Enerji coğrafyasının
tam göbeğindeki Türkiye'de neden petrol ve
doğalgaz yok", "Nerede öve öve bitirilemeyen diğer
yeraltı zenginlikleri" sorularının
peşine nihayet düşüyor...
Avrupa bu işi 40 yıl önce tamamlamış olsa da bunca
yıl neyle meşgul olduklarını merak ettiğimiz Maden Tetkik
Arama Kurumu'nu, Türkiye'nin kaynaklarının MR'ını
çekmek için sonunda sahaya sürüyor...
"Arandı, bulunamadı, masraflı iş, macera" diye önüne konan eski
raporlara rağmen tekrar tekrar deneme
cüreti gösteriyor... Ve bugün umutla beklediğimiz, yüzde
yüz yerli akıl ve ekipmanla yapılan sondajlara giden
yolun taşlarını döşüyor.
Hazine ve Maliye Bakanlığı da yapan Albayrak'ın yüzyılın
ekonomik paradigmalarının radikal şekilde
değişeceği öngörüsüyle Türk ekonomisini
daha güvenli hale getirme çabalarının önemini de şimdi
görüyoruz.
Peki bu işler olup biterken kamuoyunun önüne hangi gündem
atılıyordu?
Aynen öyle... Siyasi parti liderleri bile Meclis
kürsüsünde "damat" diye sakız çiğniyorlardı.
Bugünlerde anlıyoruz neyin üzerini örtmeye, hangi
çabayı engellemeye çalıştıklarını.
Baksanıza, Albayrak'ın işini Türkiye için ciddiye
alan cesur bakan profilinin hakkını pek çok muhalif
bile teslim etmeye başladı.
Evet, geç olsun da güç olmasın...
Zira gerçek bir kez ortaya çıktı mı unutturamazsınız, geriye
dönemezsiniz...
Yeni zemin odur.
Sevindirici olansa Berat Bey'in bütünlükçü
perspektifinin enerji ve ekonomi alanında devam ediyor
olması...