31 Aralık gecesi insanların yüzünden, sözlerinden tüm dünyada
terörle, kanla geçen 2016'nın geride kalacağına, 2017'nin tüm
izleri sileceğine dair açıklanamaz bir umut okunuyordu.
Çünkü hepimiz hangi görüşten olursak olalım 2016'da gerçekten çok
yorulmuştuk...
Ama tam o gece, 2017'nin ilk dakikalarında bir eğlence mekânına
dalan ve hangi ülkeye, gruba, ideolojiye "ait" olduğu
anlaşılamayan, yüzsüz ama özel eğitimli bir terörist 39 kişiyi
öldürdü.
Evet, tıpkı Avrupa kent- lerindeki Noel kutlamalarına düzenlenen
saldırılarda olduğu gibi İstanbul için de zamanlama manidardı.
Derken küresel saldırılar hız keserek bugün bitme noktasına
geldi.
Dikkate edin, her gün bir yerinden kara haber aldığımız dünyada ve
Türkiye'de, ufak tefek girişimler dışında senkronize büyük çapta
terör olayı yaşanmıyor.
Ve elbette bu iyileşmenin hikmeti Gregoryen takvimdeki yıldönümünde
değil, Amerikan halkının Obama'yı göndermesinde.
Bize "zenci" diye yutturulan Başkan Hüseyin, sahtekâr siyaseten
doğruculuğunu da yanına alıp gittiğinden beri terör örgütleri sanki
grevde.
Çünkü yönetildikleri devlet aygıtlarına, orduya, istihbarata artık
tam olarak hâkim değiller.
Yeni başkan Donald Trump, ABD halkını ve dünyayı sömüren ve son
temsilcileri Obama olan çeteye savaş açtı.
Dünya halklarını öğüten küresel muktedirlerin çarkları arasına
çomak soktu.
Dolayısıyla cukkalar, destekler, kollamalar kesildi. Mutlaka ama
mutlaka bir istihbarat servisinin desteğini gerektiren büyük terör
eylemleri takvimi aksadı.
Peki, ne zamana kadar sürecek bu huzur?
Türkiye'de FETÖ, PKK ve bir kısım medyayı yöneten, Gezi, 17-25
Aralık ve 15 Temmuz'u organize eden küresel muktedirlerin kendine
gelmesi, toparlanması ve harekete geçmesi zor görünüyor.