17-25 Aralık sonrası FETÖ'nün muhalefete eklendiği süreçte
yapılan 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimlerini Erdoğan yüzde 51,7 oyla
kazandı.
Sağ, muhafazakar seçmenin de oyunu alıp ilk turda seçimi kazanmak
için Erdoğan'ın karşısına çıkartılan Ekmeleddin İhsanoğlu yüzde
38,4 oy alırken HDP'nin adayı Selahattin Demirtaş yüzde 9,7'de
kaldı.
Cumhurbaşkanlığı hükümet modeline geçilen 2018 seçimlerinde ise
Erdoğan 52,5 oyla yeni sistemin ilk Cumhurbaşkanı seçilmeyi
başardı.
Bir önceki sağcı aday stratejisinden ağzı yanan muhalefet bu kez
Erdoğan'ın karşına çok adayla çıktı. İşi ikinci tura havale edip
muhalefet bloğunu ikinci turda seve seve yan yana gelmesini ümit
ediyorlardı. Olmadı.
Sonucu adaylığının geç açıklanmasına bağlayan CHP'nin adayı
Muharrem İnce 30,6 aldı. Demirtaş 8,3, Meral Akşener 7,42, Temel
Karamollaoğulu ise 0,9.
Peki geçmişte iki yöntemi de deneyip başarısız olan muhalefet bu
kez hangisini deneyecek? Tarih hangi tercihte tekerrür edecek?
Çarklar dönüyor...
patma davasıyla meşgul HDP kendi adayıyla yarışa gireceklerini
açıklayarak denklemdeki yerini aldı bile. Kılıçdaroğlu kendi
adaylığında ısrarcı. İmamoğlu'nu, kaybetse bile CHP genel
başkanlığı koltuğunu kazandıracak bir adaylık sürecine sokmamakta
kararlı. İBB'nin Ak Parti gurubuna terk edilmemesi gibi güçlü
argümanları var.
Akşener ise ülke çapında başlattığı billboard kampanyasında
Saraçhana'de otobüsün üzerinde Ekrem İmamoğlu ile verdiği pozu
kullanarak tavrını açık etmekle meşgul.
Ama Abdullah Gül gibi bir adaya da itirazı olmaz. Nasıl olsa
kazanırlarsa 6 genel başkanın imzası olmadan adım atamayacak.
Akşener olmadıktan sonra Ali olmuş ve Veli olmuş ne önemi var ki?
Yeter ki Kılıçdaroğlu olmasın.
Hem Akşener Gül'e 2018'de de "evet" demişti. Ancak uzlaşının
çıkmayacağını gören Gül'ün ricasıyla adaylık meselesini rafa
kaldırmıştı. Eski arkadaşlar yani. Ayrıca Gül formülü Kemal Bey'in
de omuzundaki yükü alır. Yine yerine biri kaybetmiş olur.
Babacan ve Davutoğlu derseniz, Gül'ün masadaki temsilcileri
zaten.
Karamollaoğlu'nun da Gül ismine bir itirazı olmaz.
Geriye kalıyor bu kavga gürültünün içinde Umre'ye giden
İmamoğlu...
Adam daha ne desin?