Ali Sunal'ın yönettiği Güldür Güldür isimli eğlence programında
da sık sık hükümet cephesi hicvediliyor.
Oldukça etkililer. İzleyicileri çok.
Geçen senelerde Sunal'a ve Güldür Güldür ekibine muhalefetin
verdiği mizah malzemelerini niçin görmezden geldiklerini sormuştum.
Malumunuz, Kemal Beyin kırdığı potlar başta olmak üzere muhalefet
el değmemiş bir mizah hazinesi.
Bu politik bir tercih değilse sanatsal izahı neydi?
Zira Ali Sunal deyince aklımıza
babası Kemal Sunal geliyor... Doğal olarak efsanevi
oyuncunun hayatın ve siyasetin
absürtlüğünü iktidar-muhalefet sığlığının çok ötesinde
evrensel kodlarla anlatmasını hatırlıyoruz. Eşik
yükseliyor haliyle.
Birkaç haftadır önüme Güldür Güldür'ün içinde muhalefete
göndermelerin de olduğu skeçleri düşüyor.
Bugün toplanacak ve top çevirecek Altılı Masa'nın hayali seçim
zaferini canlandırdıkları bölüm komikti mesela. Kılıçdaroğlu'nun
"Ben muhalefete alıştım iktidarda yapamam" demesi, "Ben nerede
doğru yaptım da kazandık" diye hayıflanması, altılı masadaki
liderlerin iktidarı almamak için ürettikleri bahaneler
yaratıcıydı.
Ali Sunal'ın seçim öncesi şimdiki tercihi politik mi sanatsal mı
yine kestiremiyorum ama her iki açıdan da doğru olanı yaptığını
düşünüyorum.
VARLIĞIMIZ SARI TAKSİLERE ARMAĞAN OLSUN!
Dünya şehri, markamız İstanbul'un yaşam standardını düşüren,
turizmi baltalayan sarı taksi
sorunsalımız derinleşiyor.
İstanbul'da sarı taksi yok. Kazıklanacak turist değilsen bulmam
imkansız ama hadi işin rast gitti diyelim... Bu kez de binsen dert
binmesen ayrı dert. Kötü muamelenin, laubaliliğin bini bir para.
Zira önce şoförü uygun yere gidecek, zahmetsiz
müşteri olduğunuza ikna etmelisiniz.
İş yapmamanın gerekçesini muhalefetin varlığına bağlama
kolaycılığına çok çabuk alışan İBB Başkanı İmamoğlu'nun vadettiği
gibi bu sorunu çözmesinden de ümidi kestik.