Aylardır Cumhurbaşkanı Erdoğan'a "Seçim
tarihini belirle adayımızı hemen açıklayalım" diye
güya rest çeken muhalefet telaş içinde.
Çünkü süre doldu, verdikleri sözlerin vadesi geldi çattı. Artık
aylardır 6'lı Masa toplantılarıyla oyaladıkları seçmenin önüne bir
aday koymak zorundalar. Herkes son kozunu oynamaya
hazırlanıyor.
E, Türk siyasi hayatında seçimin habercisi sayılan
"Aday İlhan Kesici'ymiş" kulisleri de gelmeye
başladı.
Bu kavga gürültü arasında umreye gidip suskunluğa gömülmeyi tercih
eden Ekrem İmamoğlu da yurda döndü.
Herkes adaylık yarışından düştüğünü söylese de İmamoğlu'nun gelir
gelmez 15 günlük Anadolu seyahatine çıkması göz ardı
edilecek bir gelişme değil.
Dün ilk durağı olan Kastamonu için ilan edilen programı da "dolu
dolu"ydu:
12.30'da şehir merkezi turu.
13.00'te cuma namazı.
14.00'te esnaf ziyareti.
16.00'da Daday Belediyesi kapalı pazar yeri açılış töreni.
Peki, Kılıçdaroğlu'na rağmen bu olasılık hâlâ mümkün mü? İmamoğlu
sıyrılıp yarış kulvarına dahil olabilir mi? İmamoğlu'nun, 6'lı
Masa'nın adayının yasal olarak ilan edileceği son bir ayı daha
iyi değerlendirmek için
kollarını sıvamasına bakılırsa ikinci tur
için bazı riskleri göze almayı değerlendirdiği açık. Adaylığı
engellenmek istenen siyasi pozunu tepe tepe kullanmak istiyor.
İmamoğlu'nun hedefine ulaşmak için beraber hareket etmesi
gereken "Başbakan adayı Meral Akşener" de malum
plana dünden razı.
Zaten eninde sonunda olacak olan bu. Akşener ve İmamoğlu, Erdoğan'ı
devirme yolunda ilk durak gördükleri Kılıçdaroğlu'nu tasfiye etmek
için ya bugün ya yarın birleşecekler.
BİZİ DE BU GÜZEL HAVALAR MI MAHVEDECEK?
Birkaç gündür yaz mevsimini yaşıyoruz. Ama insanlar ihtiyatlı.
Herkes "Bu kadar güzel hava hayra alamet değil" diye
söyleniyor.
Çevre Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet
Emin Birpınar da dün İstanbul
barajlarındaki suyun 10 yılın en düşük
seviyesine indiğini duyuruyordu.