Ölülere "ne zaman ölmek isterdiniz" diye sorabilseydik ve onlar
da cevap verebilselerdi kuşkusuz ideal bir zaman tarif
ederlerdi.
Örneğin yaşarken eserleri de kendisi de yok sayılan, cenazesi
sessiz sedasız kaldırılan Oğuz Atay'ın sizce cevabı ne olurdu?
Bence zamanında ancak "mansiyon" ödülüne layık görülen kült kitabı
"Tutunamayanlar" bugün her evin kütüphanesinde baş köşede olan
Atay, şimdi ölmeyi seçerdi.
Peki ömrünün bir yarısı cezaevinde, diğer yarısı sürgünde geçen
Nâzım Hikmet? Hayatı kendisine zehir eden Kemalist rejimin en sıkı
takipçilerinin bugün 3 Haziran'da ağlaştığını görse zamansız
öldüğünü düşünmez miydi? Ve daha bir sürü isim, bir sürü "zamansız"
ölüm.
Aynı soruyu, ölenlerin yakınlarına sorsak, "sevdiklerinizin ne
zaman ölmesini isterdiniz" desek? Kimileri için "benden sonra"
diyeceğinize şüphem yok. Tıpkı idam edilmeden önce son isteği
sorulduğunda, beraber sehpaya yürüdüğü oğlunu işaret edip, "ne olur
önce beni asın" diyen ve bu isteği bile yerine getirilmeyen Seyit
Rıza gibi.
Ne zor sorular değil mi? Ama sorduruyorlar insana. Geçen perşembe
hayatını kaybeden Çetin Altan'ın ardından yaptıkları
gibi.