"Ortadoğu'da neler olacağını zamanında göreceğiz. Bir müdahalede bulunmak her zaman kolaydır. Tek bir telefonla herhangi bir ülkeye girebiliriz.
Bunun bugün olması şart değil. Yarın olur, iki hafta sonra olur!"
Trump'ın işgal ve müdahale tehdidini diplomasi aracı olarak kullandığına daha önce defalarca şahit olduk. Başkan istediğini almak ya da satmak istediği zaman rakibini önce şöyle bir yokluyor. Sert kaya çarparsa (mesela nükleer silahı varsa) hemen başka bir ilişki düzlemine geçiyor.
Çok değil birkaç ay önce Kuzey Kore'yi her an vurmakla tehdit eden Trump'ın önümüzdeki günlerde Pyongyang'a gitmesi sürpriz olmayacak. *** Ancak bugün ABD'nin uluslararası hukuka göre açık işgalci konumunda olduğu coğrafyalardaki gelişmeler, Trump'ın "Bir gece ansızın gelebiliriz" diye Türkçe'ye çevirebileceğimiz son çıkışının bir blöf olmadığını bize gösteriyor.
Örneğin dün, Başkanın kısa süre önce "çekilebiliriz" dediği Afganistan'da düzenlenen ve 30 sivilin insanın hayatını kaybettiği saldırı...
ABD kuvvetlerine ait insansız hava araçlarıyla düzenlendiği açıklanan bu saldırı, yeni dönem savaşları hakkında önemli ipuçları veriyor.
Artık Irak'ta olduğu gibi ABD askerlerinin sahaya indiği açık işgaller tercih edilen bir alternatif olmaktan çıkıyor.
Tıpkı geçtiğimiz gün Suudi Arabistan'ın petrol tesislerine yapılan ve etkili de olan drone saldırılarda olduğu gibi, devletler insansız hava araçlı savaşlara hazırlanıyor.
İsrail de bu yeni alanda çok deneyimli.
Buna karşılık Çin'in teknolojisini kullanan İran da Hürmüz Boğazı'nda sık sık bu günü test ediyor. *** Türkiye de son yıllarda bu konuda önemli adımlar attı. Hatta birkaç yıl önce İsrail'den alamadığı insansız hava araçlarını yurt dışına ihraç eder pozisyona kadar yükseldi.
Bu kayda değer ilerlemenin, ABD'nin F35'i ile Rusya'nın Su57'si arasında tercih yapmaya çalışan Türkiye'ye ufuk açtığı ortada Zira yakın geleceğin savaşlarında insanların kullandığı bu "klasik araçların", insansız alternatiflerin yanında esamisi bile okunmayacak.
Bir sonraki aşama ise, çatışmaların gökyüzünden "uzaya" sıçraması ve uyduların imhası-savunulması düzeyinde olacağını hesap eden devletler Çin işe koyuldu bile.
Sosyal medyada, Tv ekranlarında Cem Yılmaz'ın reklam karakterleri gibi "eğitim şart", "robot yapalım kurtulalım" diye feveran eden görmezden gelmesine bakmayın siz. Ya da silah endüstrisi yerine "basma fabrikasına kuralım", "Daha çok tarla sürelim" diye romantiklerin isyanlarına....
Türkiye'nin istikbalini göreceğiniz gökyüzüne bakmak için 'Teknofest'e mutlaka uğrayın.