Sivil Dayanışma Platformu Ayhan Oğan'ın aşağıdaki sözleri
üzerine başlayan tartışma hızla devam ediyor:
"Biz 15 Temmuz'da çok büyük bir şey başardık. Bakın bu halk bir
devrim yaptı. Bütün bu dışarıdan müdahale etme imkânı bulan
bürokratik oligarşiyi yerle yeksan etti. Vesayet sistemini bitirdi.
Şimdi biz yeni bir devlet kuruyoruz. Bakın beğenin ya da
beğenmeyin, bu yeni devletin kurucu lideri Tayyip Erdoğan'dır."
Bence AK Parti, CHP ve MHP'nin bu sözlere çok sert tepki
vermelerinin nedeni sözlerin içeriğiyle alakalı değil.
Çünkü, Oğan'ın bugün yaptığı tanımı 15 Temmuz'dan beri kullanmayan
siyasi kalmadı.
Dolayısıyla asıl sorun, FETÖ'cülerden ve terör unsurlarından
temizlenen devletin yeniden inşası sürecinde etkin olmak isteyen
kliklerin huzursuzluğu gibi görünüyor.
Oğan'a eskiden MKYK üyesi olduğu AK Parti yönetimi tarafından
gösterilen tepkiyi de "Aman başımız ağrımasın Ali Rıza Bey"
kaygısıyla açıklamak mümkün.
Zira Oğan, 17-25 Aralık sürecinden tutun da Binali Yıldırım'ın
Başbakanlık'a giden süreçte yıpratılmasına yönelik operasyonlara
karşı duran en görünür AK Partiliydi.
Zaten tartışmayı kaşıyıp kanatmak için günlerdir ajitasyonun
dibine vuran Hürriyet ve karanlık oda yazarlarının performansı da
provokasyonun açık bir göstergesi.
Örneğin ilk gün tartışmayı Bahçeli ve Kılıçdaroğlu üzerinden
alevlendirmeye çalışan Hürriyet'in Edi ile Büdü'sü taktik
değiştirmişlerdi.
Büdü, "AK Parti Genel Başkanı" sıfatıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı
konuya dahil etmeye çalışıyordu. Edi ise, ulusalcıların tepkilerini
diri tutmak için konuyu Atatürk'e bağlayıp açıkça yalan
söylüyordu:
"Neymiş ilk devleti Atatürk kurmuş... Yok ya... Ne o... Kendi
lafının şehvetiyle kendinden geçtiğin canlı yayında hiç böyle bir
laf yoktu..."
Bir gazetecinin, günlerdir üzerine yazıp ahkam kestiği programı
açık izleme zahmetine katlanmamasını neyle izah edersiniz o size
kalmış.