Bölgesinde ekonomik olarak en büyük devletlerden biri olan Kazakistan'da araçlarda kullanılan sıvı gaza yapılan zammınardından günlerdir sokak gösterileri var.
Eylemler, özellikle petrol, doğalgaz çıkan ve yabancı işletmelerin
bulunduğu ülkenin batı bölgesinde yoğunlaşmış durumda.
Hükümetin istifası ve Cumhurbaşkanı Tokayev'in zammın geri
çekileceği yönünde garanti vermesi olayları yatıştırmaya yetmedi.
Güvenlik güçleri de yetersiz kalınca Cumhurbaşkanı, Rusya da dahil
bazı eski Sovyet cumhuriyetlerinin oluşturduğu Kolektif Güvenlik
Antlaşması Örgütü'nden yardım istedi.
Şu an Kazakistan sokakları Rus askerine emanetdiyebiliriz.
Rusya'nın propaganda medya kuruluşları Sputnik ve Russia Today'in
yöneticisi Margarita Simonyan'ın "küçük işgal" diye tanımladığı
müdahale için sıraladığı "kapitülasyon" talepleri ise olanların
kime yaradığının net göstergesi:
Kırım'ın tanınması...
Rusça'nın ikinci dil olarak kalması...
Kiril harflerine dönüş...
Rus okullarına serbestlik. Evet, 10 yıl kadar önce görme fırsatı
bulduğum ülkede bir anda kendiliğinden böylesine yaygın eylemlerin
gerçekleşmesine pek çok kişi gibi ben de şaşırıyorum.
Zira ülkede örgütlü tek bir muhalefet çevresi bile yok.
Belki eylemin ilk günü sokakların dolu olmasını Noel tatili sonrası
çakırkeyif Kazaklara bağlayabiliriz...
Ancak "kendiliğinden" harekete geçen bu kitlenin, kısa sürede Kazakistan'da "Gölge Cumhurbaşkanı" Nazarbayev'in kadrolarının tasfiyesi gibi politik talepler dillendirmeye başlaması kuşku uyandırıcı.
Ne var ki, Kazakistan'ın son dönemlerde Türkiye ile ilişkilerini
geliştirerek Batı ile ticari ve siyasi bağlarını güçlendirme
hamleleride kimlerin ülkeye "bir ayar verme" ihtiyacı hissetmiş
olacağına dair önemli bir ipucu.
Ortaya çıkan tablo şimdilik çok net görülebilir. Ama emin konuşmak
için henüz erken.