Doların tansiyonunun düşmesi üzerine bir süre sokak turlarına ara veren Kemal Kılıçdaroğlu kampanyasına yeniden başladı.
Merkez Bankası, TÜİK derken dün de Milli
Eğitim Bakanlığı'nın kapısına dayandı. Mülakatta
elendikleri gerekçesiyle atamaları yapılmayan ve
kendilerine başvuran birkaç öğretmen adayının hakkını aramaya
geldiğini söyledi.
İşe alınmayanların potansiyel hakları için sokağa inen
Kemal Bey'den, kazandığı hakkı elinden alınıp işinden
atılan on binlerce belediye işçisi için de aynı
hassasiyeti bekliyoruz...
Zira sadece İstanbul Belediyesi'nden on binlerce işçinin "israf"
diye kovulup yerlerine çok daha fazla sayıda yeni işçinin
alındığını İmamoğlu bile reddedemiyor.
Kaldı ki yerel seçimlerden hemen önce Hak-İş'e yaptığı ziyarette bu
konuda namus sözü veren de Kılıçdaroğlu'nun ta
kendisiydi:
"Bütün işçilere namus sözü ve garanti
veriyorum. Kazandığımız bir belediyede, belediye başkanı
haksız yere bir işçinin işine son verirse gelecek beni
bulacak."
Kemal Bey, "namus sözü" derken tek ayağınız havada değilse yemininizi çiğnemeyin.
Bir sabah da İBB'ye sürpriz yapın...
İmamoğlu'ndan belediyenin on binlerce
emekçiyi "hangi haklı gerekçelerle
mülakatsız kovduğunu" öğrenip bizlere de açıklayın.
Hiç olmazsa sözünüzün takipçisiymiş gibi görünürsünüz.