Dün partisinin grup toplantısında konuşan Kemal Kılıçdaroğlu'nun asabi hali dikkatinizi çekmiştir. Bu masaya yumruğunu vurma pozlarının Kemal Bey'in görüntüsüne tezat oluşturduğu, üstünde eğreti durduğu, dolayısıyla imajına zarar verdiği ortada. Dahası bu durum Kemal Bey'in konuşmalarında mantık hataları yapmasına ve mesajlarının seçmenine hatalı ulaşmasına da neden oluyor.
Örneğin dünkü konuşmasında "Önlem sıfır, Ankara'nın kalbinde bomba patlatılıyor" sözleriyle hükümeti yeterli polisiye tedbir almadığı için eleştirdi Kemal Bey. Kısa bir süre sonra da hükümetin önlemleri abarttığını ve daha da abartacağını söyledi.
"Kişilerin ırkı, etnik kökeni, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi, kılık ve kıyafet, dernek vakıf ve sendika üyeliği, sağlık, cinsel hayat niye merak ediyorlar merak ediyorum, hepsini fişleyecekler."
Kemal Bey'in bahsettiği önlemlerin neler olduğunu bilmiyoruz. Kendisinin kişiler dediği teröristlerin, yargı kararıyla takip edilmesinden niçin rahatsız olduğunu da siyasi muhatapları mutlaka kendisine soracaktır. Ayrı konular. Ancak benim gibi dün kendisini dinleyen vatandaşların, konuşmasındaki bu çelişkiyle kafaları karışmamış mıdır sizce?
Öyle ya CHP, Fransa, ABD, İngiltere vb. ülkelerin yaptığı gibi, Türkiye'nin terör saldırılarının ardından olağanüstü tedbirler almasından yana mıdır, yoksa o da HDP'liler gibi tam aksini mi düşünmektedir?
Kabul, insanın günlerce hazırlandığı konuşmasını düzeltmek için bir konuşma daha yapmak zorunda kalması hoş bir durum değil. Anlıyorum. Ama bence Kılıçdaroğlu'nun gruptaki konuşmasına açıklık getirmesi şart gibi görünüyor.
Hatta eli değmişken, "Başkan olmayacaksın, milletin kanında boğulacaksın" diye seslendiği Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanı hakkındaki sözleri için de bir düzeltme yapmalı.
Çünkü bu sözler gün aşırı terör saldırılarıyla sarsılan bir ülkenin Cumhurbaşkanına edilecek sözler değil, hakikaten değil!
Üzgünüm ama bu tarz tehditleri duyunca aklımıza, ağzından köpükler saçarak "PKK sizi tükürüğüyle boğar" diye milleti tehdit eden o HDP'li siyasetçi geliyor.
Cumhuriyetin kurucusu olmakla övünen bir partiyi şöyle ya da böyle 6 yıldır yöneten birisi nasıl olur da, Türk milletinin oylarıyla seçtiği bir Cumhurbaşkanına "milletin kanında boğulacaksın" diyebilir?
Bu nasıl olacaktır mesela? Darbe mi arzulamaktadır Kemal Bey? Bu şekilde mi milletin kanında boğulan cumhurbaşkanı fantezisi gerçekleşecektir?
Yoksa ve daha fenası PKK gibi, milletin kanının terör saldırısıyla dökülmesini mi temenni etmektedir, Cumhurbaşkanının içinde boğulması için...
Olamaz tabii ki! Bakın neler düşündürüyorsunuz Kemal Bey seçmenlerinize. Bir açıklama bekliyoruz tümü için. Haklısınız, hep asabiyetinin neden olduğu yanlışlarından bahsettik, sinirinin sebebine hiç giremedik Kemal Bey'in.
Öyleyse soralım. Ankara'da 29 canımızı kaybettikten sonra yaptığı ilk konuşmada en azından MHP Lideri Bahçeli kadar sağduyulu davranıp birlik çağrısı yapmak varken niçin Türkiye devletini temsil eden bir makama saldırdı Kılıçdaroğlu?
Düşününce eskiden, yine bir grup toplantısı sonrası Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın "PYD şu anda bizim için PKK ile eştir, o da bir terör örgütüdür" sözlerine verdiği şu yanıtını hatırlıyorum Kemal Bey'in: