Fetullahçıların ordu ve polis teşkilatıyla birlikte en yoğun
olarak sızdıkları yerlerden biri de yargı.
İhraç Allah ihraç, hâlâ da temizlenemiyorlar. Çünkü tüm hayatlarını
takiyye üzerine kuran bu ajanlar başka başka kimliklere bürünerek
gizleniyor.
Tıpkı 80'lerin başında girdikleri orduda yıllarca kendilerini
Atatürkçü ya da solcu olarak tanıtıp 15 Temmuz gecesi karşımıza
şakirt olarak çıkan asker üniformalı o alçaklar gibi...
Kuşkusuz ordu ve yargıdaki alçaklardan söz açınca akla gelen en
ünlü isim darbeyi yönettiği Akıncı Üssü'nde yakalanan FETÖ'nün hava
kuvvetleri imamı Adil Öksüz... Ve onu bırakan "hukuk adamları..."
Dün bu skandalın iddianamesi tamamlandı. İddialar yenilir yutulur
cinsten olmasa da, Öksüz'ün serbest bırakılmasına dair karanlık
noktaları aydınlatacak cinsten.
Öksüz'ün ilk ifadesini alan polis memurlarından Serdar Koçak'ın
iddianamede yer alan ifadesine göre, herkes FETÖ'nün Hava
Kuvvetleri imamının yakalandığından haberdar. Ankara emniyetinin
amirlerinden müdürlerine kadar...
İddianameden aynen aktarıyorum:
"Polis memuru Koçak bahçedeki herkes tarafından duyulabilecek
şekilde Öksüz'e, 'İmamsın oğlum, bundan sonra sen bizdesin, seninle
daha sonra özel ilgileneceğim' dediği, diğer şüphelilere de Öksüz'ü
kastederek, 'Bu sizin imamınız, size emirleri bu getiriyor, koskoca
albay olmuşsunuz şu adamdan emir alıyorsunuz, görün işte halini,
gördüğünüz kişi sizin üstlerinize akıl hocalığı yapan kişi budur
işte, sizin üstlerinize bu akıl veriyor, görüyor musunuz imamınızı?
Gelsin kurtarsın kurtabiliyorsa sizin Fetullahınız, bu gördüğünüz
kişi sizin üstlerinize emir ve akıl veren imamıdır, hava kuvvetleri
imamıdır." Yani Öksüz'ün FETÖ imamı olduğu başsavcılığa
getirilmeden öğrenilmiş.
Ne var ki bildiğiniz üzere tüm bu istihbarat, FETÖ'cü olduğunu
itiraf eden Hâkim Çetin Sönmez'in Adil Öksüz'ü salıvermesine engel
olamadı...