Ülke, 15 Temmuz'da bir darbe girişimi atlatmış... PKK ve IŞİD
terörü yalnızca son bir yılda yüzlerce vatandaşımızın canını
almış...
Sınırımızın hemen dibinde 65 ülke cirit atıyormuş... ABD ve AB
açıkça Türkiye ekonomisini sabote etmek için yan yana gelmiş...
Ne gam. Cumhuriyetin kurucusu partinin başındaki ana muhalefet
lideri oralı bile değil. Ülkesinde harlanmaya çalışılan ateşte
omletini pişiriyor...
Ortadoğu'ya yeniden çökmeye çalışan emperyalistlere karşı
Türkiye'nin yanında durup idarecilere akıl vereceğine, bir yandan
da o çekiyor yakamızdan...
Geçtiğimiz gün de, HDP'nin CHP'deki temsilcisi Sezgin Tanrıkulu
gibi "kurmaylarıyla" birlikte Parti Meclisi'nden bir isyan
bildirisi çıkarttılar.
Gerçi dün partisinin grubunda, kamuoyundan gelen yoğun baskılar
üzerine manevralar yapmaya çalıştı Kılıçdaroğlu ama nafile...
PKK'lılar diğer illegal gruplarla işbirliği yaparak kentlerin
sokaklarını yakıp yıkarken bu terör gruplarını yüreklendiren
bildirisi tarihe kara bir leke olarak geçti.
Ne mi var bildirilerinde?
Ne olacak?
Son olarak Diyarbakır'da 11 vatandaşımızı şehit eden PKK'nın
Meclis'teki siyasi temsilcilerine destek mesela...
Diyorlar ki "AKP, bugün de Meclis'teki (HDP) milletvekillerini
tutuklatarak teröre hizmet etmektedir." Haklısınız Kılıçdaroğlu bu
cümleyi kaleme almaktan utanmıyor ama üzerine yorum yapmak bize
yakışmaz.
Başka?
FETÖ unutulur mu hiç?
Bir yandan zevahiri kurtarmak için FETÖ'nün devlet içindeki
uzantıları açığa çıkartılsın, deniyor bildiride. Hemen arkasından
da yargının FETÖ soruşturması kapsamında gözaltına aldığı kim varsa
arka çıkılıyor...
Hadi Kılıçdaroğlu hazmetmiş ki bunları yapıyor.
Peki ya CHP'nin yurtsever milletvekilleri, seçmenleri... Muhaliflik
sosuyla önlerine sunulan zehiri nasıl içiyorlar kana kana...
Yüzyıl önce yine başımıza musallat olan emperyalistlere karşı
direnişin sembolü sayılan partilerinin, bugün Truva atı gibi
ortalığa salınmasına ne diyorlar?
***
a) FETÖ b) yeni darbe c) PKK d) Hepsi
Kimi siyasi yorumcular Kılıçdaroğlu'nun 15 Temmuz sonrasında FETÖ
ve PKKHDP çizgisine açıkça mesafe alamamasını Baykal'ın
indirilmesine neden olan kaset komplosuna bağlıyorlar.
Kılıçdaroğlu'nun koltuğunu borçlu olduğu Pensilvanya ile
ilişkisinden dolayı böyle davranmak zorunda olduğunu
söylüyorlar.