İnternetin hayatımızın vazgeçilmezi olmasıyla
birlikte hem daha hızlı yaşıyoruz hem de daha "açık." Bu değişim
"kamusal alan" denen kavramın ne kadar geniş sınırları olduğunu
kavramamızı sağladı.
Artık her yerde, her hangi bir saatte yaşanan, aktörlerinden
bağımsız olarak hepimizin konusu.
Bir hocanın verdiği akla ziyan "fetvalar"... Şirin kedinin
pastaneye alınmaması...
Yolda eşine bağıran koca... Acil serviste hastaların acılarıyla
zevzekçe eğlenen hasta bakıcılar...
E "eleştirmenlik" de ata sporumuz olduğu için, ayrıntılarına dair
en ufak bir bilgi sahibi olmadığımız vakalara dair konuşmadan da
duramıyoruz.
Her gün bir kurban buluyoruz kendimize.
Üzerinde tepiniyoruz.
Herkesin günü gelince on beş dakikalığına meşhur olacağı
kehanetinde bulunan Andy Warhol bugünleri görse mutlaka şöyle devam
ederdi:
"Ve hemen ardından linç edileceksiniz!"
*** Bu yıl kış İstanbul'da iptal!
Bugünlerde İstanbul'da kiminle konuşsanız sözü mutlaka havaya
getiriyor.
Çünkü bu kış karsız kaldık.
Moraller bozuk.
Kimi "Mevsimler bozuldu" diyor. Kimi ise "herkesin hasta olmasını"
karın şöyle sağlamca bir yağıp mikropları öldürmemesine
bağlıyor.
"İstanbul'un yazı kışı olmaz, Lodos'u Poyraz'ı olur" diyen
"yerliler" de mevcut.
Ama kar hiç oralı değil.
Dün yine tüm haber bültenlerinde meteorolojinin son salvasu
yayınlanıyordu...