Dünkü "FETÖ ve PKK ile mücadeleyi içeride kazandık dışarıda
kaybediyoruz" başlıklı yazıma çok sayıda geri dönüş oldu.
Ne var ki eleştiriler üzerine yetkililerden aldığım telefonlarda,
FETÖ'cü ve PKK'lı teröristlerin yurtdışındaki manipülasyonlarına
karşı "rutin dışı" bir tepkiye rastlayamadım.
Evet makaleler yazılmış, görüşmeler yapılmış. Ne var ki bahsettiğim
şey dışarıda sınırsız para ve insan kaynağıyla çalışan FETÖ'cülerin
"adanmışlığına" denk bir mücadele performansının izlenmesi
gerektiği.
Çünkü yurtdışı kamuoyunda hava tahmin ettiğinizden katbekat fazla
Türkiye aleyhinde.
Yabancı televizyonların ve gazetelerin yayınlarında, Türkiye
karşıtı FETÖ'cüler, PKK'lılar ya da "düşmanımın dostu" diyerek bu
çetelere destek olan "solcular" utanılası bir yalan kampanyası
yürütüyorlar.
Darbeci terör lobisi, kendi perspektiflerine zaten teşne olan
Avrupalı siyasilerin, STK'ların ve akademinin her etkinliğine
mutlaka bir temsilci gönderiyor.
Çoğu zaman da karşılarında Türkiye yanlısı, gerçekleri savunacak
bir tek resmi ya da sivil yetkili bile olmuyor. Bu mücadeleye
bireysel olarak giren yurtseverler de arkalarında Türk devletinin
desteğini hissetmedikleri için "mahalle baskısına" dayanamayarak
pes ediyorlar.
Ben bu işin arkasını bırakmamaya kararlıyım. Darbecilere ve teröre
karşı kazandığımız başarıyı yurtdışında kaybetmemek için de
hepinizi yaratıcı fikirlerinizle birlikte bekliyorum.
Çünkü 15 Temmuz'da püskürttüğümüz darbenin daha etkilisi şimdi
yurtdışında pişiriliyor!