40 yıldır "Darbükatör Baryam" tiplemesiyle
tanıdığımız Müjdat Gezen'in tiyatrosunun
kapısı geçtiğimiz şubatta kundaklanmıştı.
Bazı gazetelerin manşetlerinde laik "Cumhuriyete kalkışma" şeklinde
yankı bulan bu olay sonrasında pek çok oyuncu Gezen'e destek olmuş,
toplantılar düzenlenmişti.
Gezen ise verdiği mülakatlarda yaşananlara tepkisini şu sözlerle
özetliyordu:
"Cumhuriyet ateşine bir şey olmaz!"
Aradan iki ay geçti. Sanat merkezinin kapısını yakan saldırgan dün
hâkim karşısındaydı.
Gerisini mahkeme salonundan aktarıyorum. Diyalogların
tamamının gerçek kişilere ait olduğu ve
mahkeme kayıtlarından bire bir
aktarıldığını hatırlatalım.
Perde!
Mahkeme heyeti salona girer. Herkes kalkar.
Hâkim Gezen'in tiyatrosunu kundaklamaya kalkan sanık Mehmet
Ali Aligül hakkındaki iddiaları hatırlatır:
- "Mala zarar verme ve kasten yangın çıkarma" suçlarından 9
yıla kadar hapis cezasıistemiyle tutuklu yargılanan
sanığın...
Kendisini televizyonlardan da tanıdığımız avukat Celal Ülgen söz
alır:
- Tutuklanma bir tedbirdir, bu tedbirin uygulanmasına
gerek yoktur. Kimsenin tutuklama ile terbiye edilmesini
istemeyiz!
Tragedyanın kilit monoloğunu kurtarmış bir oyuncu edasıyla heyeti
süzen Avukat Ülgen altın vuruşunu şu sözlerle tamamlar:
- Müjdat Gezen evli ve dört çocuğu olduğu için
sanığı çaya davet etti. Sanık Aligül de bu daveti
kabul etti. Sanığın tahliyesini istiyoruz!
Bu arada kafanız karışmasın, kundakçının tahliyesini
isteyen Celal Ülgen'in, yakılantiyatronun yani
Müjdat Gezen'in avukatı olduğunu da hatırlatalım.
Kundakçı ve avukatı da Müjdat Gezen'in avukatının sözleri üzerine
ekleyeceklerinin olmadığını, kendisine tamamen
katıldıklarını, zaten ne söyleseler fazla olacağını
açıklarlar.
Ve son söz yine hâkim söyler:
- Bu kadar olumlu yaklaşımdan sonra tahliyene karar
veriyorum.
- Alkışlar!
Evet, o günlerde bu olay üzerinden kopardığınız fırtınaya,
verdiğiniz siyasi mesajlara samimi şekilde inananlar, size destek
verenler ne düşünüyorlar bilmiyorum...
Ama ben çok güldüm Müjdat Bey. Hatta ilk kez güldüm
diyebilirim size.