Ankara'da bir toplantıda kürsüye çıkan Bülent Arınç,
ülkede FG plakaların huzur içinde
dolaşamadığına dair serzenişleriyle, Kılıçdaroğlu'nun KHK'lılara
siyasi af talebine destek verdi...
Hatta, memleketin en büyük sorunu buymuş ve beyefendinin
ayakkabısının içindeki bir taş misali canını acıtıyormuş gibi,
hızını alamayıp kürsüden herkesi "Kral çıplak" diye
haykırmaya davet etti!
CHP'liler sosyal medyada "Başka kapıya" diye söylenseler
de Kemal Bey'den aferini kaptı.
Belli ki bir hafta önce katıldığı AK
Parti'nin Kızılcahamam kampında sesi kısıktı...
Öyle ya madem FETÖ'cülerin durumu canını çok yakıyor,
Cumhurbaşkanı'nın ve diğer siyasilerin olduğu toplantıda
sıkıntılarını pekâlâ dile getirebilirdi.
Hatta dikkat çekici olsun diye kampa FG plakalı bir arabayla
bile gelebilirdi.
Neyse artık...
Ama ben hâlâ Arınç'ın neden yeniden 15 Temmuz öncesi
pozisyonuna döndüğünü merak ediyorum.
Dikkatinizi çekerim, hukuki milat kabul
edilen 17-25 Aralık öncesi demiyorum...
Zira biliyorsunuz, Arınç ancak 15 Temmuz darbesi bastırıldıktan
sonra "Silahlı terör örgütünün Fetullahçı olduğunu o
gece öğrendim, bana ahmak diyebilirsiniz" diyebilmişti.
Yani o güne kadar kiminle yürüdüğünü kendisi itiraf etmişti.
Bir süre bu güzergâhta devam etti. Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare
Kurulu'nda akil adam pozları kesti.
Ta ki geçtiğimiz yıl sonunda mahkeme, FETÖ'den yargılanan damadı
hakkında "beraat kararı" verene kadar...
Demek özüne dönmek için onu bekliyormuş.
BİR MADDE EKSİK KALMIŞ MEHMET ABİ
Dün Mehmet Barlas'ın ülkeyi 6+1 kişiyle
oluşturulacak konseyle yönetmeyi vaat eden Millet
İttifakı'nın olası iktidarında olacaklara dair ironik
yazısı çok konuşuldu.
Mehmet Abi "ironi" diyorsun ama bence saydıklarının içinde
"İstanbul Havalimanı'nın adı Atatürk Havalimanı olarak
değiştirilecek ve karıştırılmaması için eski Atatürk Havalimanı'nın
adı da Mustafa Kemal Havalimanı olacak" gibi "gerçekçi" olasılıklar
çoğunlukta...