Hava kuvvetlerinin, PKK'nın yeni Kandil'i Sincar'a
yaptığı yıldırım baskın tarihi bir dönemeç. Zira
örgütün Suriye kolu YPG'nin stratejik hedeflerinin yerle bir
edildiği operasyon tamamen "made in Turkey!"
Daha önceki dağı taşı bombaladığımız harekâtların
aksine, son Sincar harekâtının istihbarat, değerlendirme, planlama
ve karar süreçleri tümüyle Ankara'da gerçekleşti.
Ve belki de hepsinden önemlisi siyasi irade,
tıpkı ABD Başkanı Trump'ın büyük bir özgüvenle
açıkladığı gibi, terörist hedefleri vuracağını
önceden ilan etmedi.
Türk Dışişleri'nin açıkladığı gibi, sadece bölgedeki "müttefikler"
operasyondan birkaç saat önce zarar görmemeleri için
bilgilendirildi. Söz konusu bilgilendirmenin bir izin
olmadığının altını da çizelim.
İşte sahadaki aktörlerden ABD'nin ve hatta Rusya'nın
sanki kendileri vurulmuş gibi tepki vermelerinin
en büyük nedeni de bu.
Ankara'nın uzun yıllar, teröristleri destekleyen
devletlerin "denetiminde" teröristlere operasyon
yapmasına alıştıkları için şaşkınlar.
Ancak ortada uluslararası hukuka ve egemen
devlet pratiklerine aykırı bir durum olmadığı
için resmi tepkilerden ziyade neye itiraz ettikleri
anlaşılmayan diplomatik sitemlerle yetiniyorlar.
İstedikleri kadar kıvransınlar...
Devlet içinde terörist unsurlarla işbirliği yapan ve
yabancı istihbarat servislerinin dümen suyunda hareket
eden çeteler tasfiye oldukça Türkiye daha etkili
operasyonlar pişirmeye devam edecek.
Arkasında vesayet kurumlarının değil sadece ve sadece halkın
desteği olan siyasi irade de bu güvenle ülkenin ulusal çıkarlarına
odaklanacak.
Yani kısacası geçti o al gülüm ver gülüm günler
cancağızım.
***