umhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Uzakdoğu ve Körfez seyahatleriyle alternatif pazarlaraaçılmasına, yeni siyasi ilişkiler geliştirmesine kulp takamıyorlar.
En fazla, her Çin seyahati öncesi yaptıkları gibi, Sincan özerk bölgesine dair kaynağı belirsiz iddiaları sosyal medyadaki trolleri eliyle ortalığa saçıyorlar.
Ama kimse yemiyor artık bu eski istihbarat provokasyonlarını.
Çünkü söz konusu bölgedeki sorunların binlerce kilometre uzaktan Çin'e atar yaparak çözülemeyeceği anlaşıldı.
Tek çözüm, diyalog kurmak için ilişki ağlarını çeşitlendirmek.
Aynı ekip, Cumhurbaşkanı'nın tüm bölge ve dünya politikasını etkileyecek ABD ziyareti öncesi de huzursuz.
Elbette ki, başta da Fetullahçı çete.
Kariyerini satmış tetikçilere şimdiden tehditler ve suikast imaları yaptırmaya başladılar bile.
Eski Pentagoncu Michael Rubin'in attığı şu provokatif twit durumu özetliyor:
"Erdoğan'ın Türkiye'den ayrılması şu aşamada riskli olabilir mi? Geri dönememe ihtimaliolabilir mi?" Hadi FETÖ'cülerin paniğini anlıyoruz.
Erdoğan Trump'la ne kadar sık diyalog kurarsa, ABD müesses nizamının kendilerine sağladığı koruma kalkanının o kadar zayıflayacağının farkındalar.
Ne var ki bu çetenin "Erdoğan ABD'ye gitmesin" ezgisine CHP'nin yaptığı kanonu izah etmek bu kadar kolay değil.
CHP'nin çiçeği burnundaki sözcüsü Bülent Tezcan da "Cumhurbaşkanı'nın, ziyareti bir kez daha gözden geçirmesi gerekir" dedi.