2007'de 10 yaşında olan ilkokul çocukları 2015 seçimlerinde oy
kullandı. Muhtemelen aralarında HDP Milletvekili Mithat Sancar'a oy
verenler de vardır.
Öyle ya hem hocalıktan, belki hemşerilikten, üstelik de
demokratlıktan kazanıyordu Sancar. "Hadi Sancar'ın milletvekili
olduğu 1 Kasım 2015 seçimlerini anladık da bu 2007 tarihini niçin
verdin" dediğinizi duyuyorum.
O halde biraz açayım, özellikle de genç seçmen kardeşlerim için.
2000'de seçilen 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in görev
süresi doluyordu. Meclis, Cumhurbaşkanlığı adaylığına son başvuru
tarihini 25 Nisan gecesi ve ilk tur oylamayı da 27 Nisan olarak
belirlemişti. O günlerin revaçtaki konusu da başörtüsü ve laiklik
tartışmalarıydı.
Cumhurbaşkanlığı'na Meclis'te 354 milletvekili bulunan AK Parti'den
bir adayın, hele hele eşi başörtülü olan birinin gelmemesi için
"Cumhuriyet Mitingleri" düzenleniyordu. Evet, aday Abdullah
Gül'dü.
Sonradan tümü Gül'ün iltifatına mazhar olacak ve yakın çevresinde
yer alacak yazarların neredeyse tümü aranan formülü bulmuşlardı.
Seçimlerden kısa bir süre önce, Yargıtay Başsavcısı Sabih
Kanadoğlu'nun 26 Aralık 2006'da Cumhuriyet'te yayımlanan yazısını
raflardan bulup indirdiler. Eşinin başörtüsü bahane edilen Abdullah
Gül'ün ve Türkiye demokrasisinin önüne de bir kaya gibi
koydular.
Ana muhalefet Partisi CHP'nin de destekleyeceği bu görüşe göre,
daha öncekiler seçilmiş olabilirdi ama Meclis'te 354 vekille temsil
edilen AK Parti oylarıyla bir Cumhurbaşkanı seçilemezdi! Peki
niyeydi? Çünkü onlara göre Anayasa'nın 102. maddesine göre
cumhurbaşkanı seçilebilmek için, ilk iki turda nitelikli çoğunluk
(367 oy), sonraki iki turda ise salt çoğunluk (276 oy) aranıyordu.
Anayasada belirtilen 367'nin sadece karar yeter sayısı değil, aynı
zamanda toplantı yeter sayısı olduğunu ortaya attı. Böylece
Meclis'teki sandalye sayısı 354 olan iktidar partisi, tek başına
kendi oylarıyla cumhurbaşkanı seçemeyecekti.
Evet dindar ve muhafazakâr cumhurbaşkanı seçtirmemek için icat
edilen bu ayak oyunu Türkiye demokrasi tarihine kara bir leke
olarak, "367 garabeti" şeklinde geçti. Ancak oyun 21 Ekim'deki
referandumda, halkın cumhurbaşkanını doğrudan kendi oyuyla seçmeyi
kabul etmesiyle aşıldı.
Ardından da Gül 28 Ağustos'taki Meclis oylamasının üçüncü turunda
339 oy alarak Türkiye'nin 11'inci, Meclis'in seçtiği son
Cumhurbaşkanı olarak tarihe geçti. Ardından Tayyip Erdoğan halkın
seçtiği ilk Cumhurbaşkanı olarak 2014'te göreve başladı. Vesayet
fena halde yara almıştı!
O dönemin demokratları tabii ki halkın egemenliği üzerinde
Demokles'in kılıcı gibi sallanan Kanadoğlu'na ve taraftarı
siyasilere, yazarlara ağır eleştiriler getirdiler. Onlardan birinin
Mithat Sancar olduğunu hatırlıyorum.