PKK İstanbul'da gerçekleştirdiği motosikletli saldırının
ardından dün de Hakkâri'nin Şemdinli ilçesinde ortaya çıktı. Durak
Jandarma Karakolu önündeki kontrol noktasına bombalı araçla yapılan
intihar saldırısında 10 asker ve 8 sivil şehit olurken 27 kişi de
yaralandı.
PKK'nın bu son eylemelerle yeniden tüm gücünü toplayıp "varım
demeye" çalıştığını söyleyebiliriz.
Kuşkusuz yeniden deneyecekler. Peki, biz ne yapabiliriz?
İçinde bulunduğumuz OHAL sayesinde PKK'nın yanı sıra tüm diğer
terör örgütleri daha zor hareket ediyorlar. Sadece son bir hafta
içinde yakalanan intihar bombacıları düşünülürse alınan tedbirlerin
etkili olduğu söylenebilir.
Ancak vatandaşın canını yakan terör örgütleriyle mücadelede OHAL'in
devlete tanıdığı haklar daha etkin kullanılmalı.
Öyle ya madem devlet anayasadan doğan meşru müdafaa hakkını
olağanüstü şekilde kullanma kararı aldı ve bu işin eksilerini göze
aldı. O halde bu süreçte, en alçakça yöntemlerle sokakta
vatandaşları katletmeye devam eden tüm terör örgütleriyle eskisine
göre daha etkin mücadele etmeli. Yani anayasaya ve hukuka sonuna
kadar riayet edilerek OHAL'in hakkı verilmeli.
Vatandaşın beklentisi budur.
***
Muhalefet kendine gelmeli
Türkiye dört koldan saldırı altında. 15 Temmuz Fetullahçı darbe
girişiminin ardından PKK ve IŞİD'le mücadelesini sürdürüyor.
Küresel muktedirlerin ekonomik sabotaj girişimleri de cabası.
Bu belanın savuşturulması görevi yalnızca hükümete değil,
muhalefete de düşüyor. MHP, başta OHAL olmak üzere Türkiye'nin
varoluş mücadelesine yönelik her türlü tedbiri destekliyor. Siyasi
rekabet misyonunu yurtseverliğinin önüne koşmuyor.