Türk Silahlı Kuvvetleri Fırat'ın
doğusuna konuşlanmış bulunan terörist
unsurlara yönelik harekâtta.
Dünya da ayakta!
Hillary Clinton ABD Başkanı Trump'ı, Türkiye'nin
operasyon yaptığı YPG'li teröristleri yalnız bıraktığı için
yeminine ihanetle suçluyor. ABD'nin binlerce mil
ötedeki varlığını sorulamayan şahinler, küreselci merkez medya,
Türkiye'nin yanı başındaki terör üslerine müdahalesine işgal
diyor.
Avrupa Birliği ülkelerinden kınamalar geliyor.
İsrail Başbakanı Netanyahu teröristlere
"insani yardım" yapmaya hazır olduklarını
söylüyor.
Arap Ligi'nin tepkisini söylememe gerek yok sanırım.
Yunanistan'daki iktidar partisi Yeni Demokrasi'nin Atina
milletvekili Angelos Syrigos ise aralarında en heyecanlı
olanlarından... "Türkiye'nin Suriye işgalinde
Fransa YPG yanında savaşa
dahil olursa, Yunanistan da
(Türkiye'ye) savaş açar" diyor.
Bunları yakınmak için söylemiyorum. Şaşırmış da değilim. Herkes
işini yapıyor. Rakibinin bulduğu yarasını kaçıyor. PKK'nın Suriye
kolu YPG'ye ülkenin kuzeyinde bir devlet kurdurulması planın da
yıllardır kimler tarafından uygulanmaya koyulduğunu hepimiz artık
çok iyi biliyoruz.
Dün sosyal medya hesabından "bu öyle
sıradan bir operasyon değil,
Türkiye'nin durdurulması lazım"
diyen firari FETÖ'cü Tarık Toros haklı yani!
Peki, bizim buradakilere ne
oluyor?
PKK'nın yasal kanadı HDP'den bahsetmiyorum.
Adamlar açık oynuyorlar zaten. Sırtımızı dayıyoruz
dedikleri YPG'nin, PKK'nın bir terör devleti kurması için
çalıştıklarını söylüyorlar.
Son seçimlerde büyük kentlerde HDP'li seçmenin oyunu alan
Kılıçdardoğlu'nun operasyona "içi
yanarak" evet demesi ve diğerlerinin suskunluğu da
anlaşılır.
Ancak dün, YPG havan mermileriyle aralarında bir
bebeğin olduğu 4 sivili öldürdüğü
saatlerde bile "yaşasın barış" diye bağıran
zavallıları anlamıyorum.
Kimi Che resimleri paylaşıyordu.
Anlaşılan ellerinde ABD'nin
silahları olan bu kiralık katil çetesini
ABD'ye karşı mücadele eden Kübalı
devrimcilerle karıştırıyorlar.
Üstelik bakıyorum hepsi de koca koca insanlar...
Söyleyecek bir şey yok.
Sadece kendilerine dün YPG'nin öldürdüğü 9 aylık
Muhammed bebeğin fotoğraflarına bakmalarını
tavsiye ederim.
Belki o zaman ölmekle bayılmak arasındaki farkı anlayabilirler.