Önce Beyazıt Öztürk'ün programında öğretmen olduğunu söyleyen
bir seyircinin sözlerini ve şovmenin onu alkışlamasını
konuştuk.
Daha sonradan öğretmen olmadığı ortaya çıkan kadın "Devlet PKK'ya
operasyonlar sırasında sivilleri öldürüyor" anlamına gelecek şeyler
söylemişti.
Aynı hikâyeye cumartesi gecesi Star TV'de yayınlanan Okan
Bayülgen'in programında da şahit olduk. Bir genç kız program
esnasında sahneye fırlayıp kazağını çıkarttı ve sutyeniyle kaldı.
Okan kızı sakinleştirip ne söylemek istediği sordu.
Kız "teşekkür etmek istiyorum AKP vekillerine ve..." diye devam
ederken sunucu kıza "yeter" dedi kazağını giydirip koltuğuna
oturttu. Ardından da kendisini desteklediğini ancak programını
"korumak" için daha fazla devam etmesine izin vermeyeceğini
söyledi.
Bakalım yargı, Beyaz'a yaptığı gibi işgüzarlık edip yine soruşturma
başlatacak mı?
Öyle ya, bu iki olayda protestocuların söylediklerini ekranlarda
ilk kez mi duyuyoruz? Sabah akşam tüm tartışma programlarında, tüm
ana haber bültenlerinde yukarıda sarf edilen eleştirilerin on kat
daha serti yapılmıyor mu?
Bu ülkede çıkan gazetelerde, dergilerde ülkenin seçilmiş
Cumhurbaşkanının boynuna idam ipleri geçirilmiyor mu? Ailesi
hakkındaki galiz küfürler, hakaretler kimi mizah dergilerinin klişe
değil mi?
Sinema filmlerinde, dizilerinde yer bulmak isteyen oyuncular
performanslarını Cumhurbaşkanı hakkında "çıktı yine tipini..."
şeklinde küfürlerini sosyal medyada sergileyerek göstermiyor
mu?
E o halde nedir bu gürültü. İki eğlence programında iki kadının
çıkıp bir şeyler söylemesini bu kadar büyüterek, "ülkede kimse
ağzını açamıyor" propagandası yapanlara malzeme vermiyor
musunuz?
Baksanıza, ülkenin sanatçısının, aydınının konuşmasına en çok
ihtiyaç duyulduğu dönemde, 17 bin faili meçhul varken, 5 bin köy
boşaltıl��rken programlarında goy goy yapan insanlardan birer ifade
özgürlüğü şövalyesi yaratıyorsunuz.
Mahkeme marifetiyle liseli çocukların twitlerini bile sildiren, son
marifetiyse ATV'deki Kahvaltı Haberleri'ni kendisini eleştirdiği
için RTÜK'e şikâyet etmek olan bir sansürcüyü, Aydın Doğan'ı ve
bunlara gık bile demeyen kalemşörlerine, programcılarına muhalif
payesi veriyorsunuz.
Ota çiçeğe sonucunda hiçbir şey çıkmayacak soruşturmalar
başlatarak, bu histerik sınıfa altın tepsi içinde mağduriyet
fırsatı vermekten vazgeçin.