Dün Reuters, Suriye devlet televizyonundan aldığı Afrin'e giren
rejim yanlısı milislerin görüntülerini geçti.
Görüntülerde, kamuflaj giymiş silahlı adamlar, ellerindeki Suriye
bayraklarını sallayarak PKK-YPG'nin kontrolündeki bir noktadan
Afrin'e giriş yapıyor.
Bölge o denli karışık ki, artık bayrak, üniforma falan bir gösterge
değil.
Kimin bayrağı kimin elinde, kim kimin silahını taşıyor ayrıştırmak
güç.
Sahadaki tebdili kıyafet etmiş ABD, Rus, İran, İsrail askerlerine
hiçbirimiz şaşırmıyoruz. Ancak geçtiğimiz günlerde kameraların
karşısına geçen, PKK-YPG kıyafeti giymiş o Japon'u görmeseydik
iyiydi!
Ki bunlar daha gördüklerimiz...
Dolayısıyla dün Afrin'e girenlerin gerçekten kim olduğunu
bilemiyoruz. Belki gerçekten Esad'a bağlı milisler. Belki de
ABD'nin verdiği üniformayı çıkartıp Esad'ın ve Rusya'nın
verdiklerini giyen PKK-YPG'liler... Ya da İran'a bağlı yeni bir
terörist grup...
Tek bildiğimiz Afrin'de yeni bir piyon hamlesiyle karşı karşıya
olduğumuz.
Türkiye'nin Suriye konusunda anlaşması gerekenin kendisi olduğunu kanıtlamaya çalışıyor...
PKK-YPG'yi isterse kendisinin de kullanabileceğini anlatıyor.
Peki, bu durumdan Türkiye'nin Afrin harekâtı nasıl etkilenecek?
Ankara bu ciddi sorunun cevabını dün net bir şekilde verdi. AA'nın duyurduğu habere göre Afrin'e ilerlemeye çalışan Esad yanlısı gruplar, TSK'nın uyarı amaçlı topçu atışı üzerine kente yaklaşık 10 km kala geri çekildi.
Evet net!
Bu saatten sonra Türkiye'nin terörden temizlemeye çalıştığı bölgeye kim girerse girsin amacının aynı olduğuna Ankara'yı ikna etmek zorunda. Aksi halde her türlü bedel göze alınmış durumda! *** Kimilerimiz ise hâlâ, bu düzey bir satranç maçına taraf olan Türkiye'nin rakiplerinin ve düşmanlarının öngörebildiği düz bir çizgide ilerlemesi gerektiğini savunuyor...
"5 yıl önce başkalarıyla görüşüyordunuz" diyor.
"Ama ona katil demiştiniz" diye söyleniyor...
Washington'dan, Moskova'dan ya Şam'dan Türkiye'ye yönelik açıklamalara kanon yapıyorlar.
Ve biz üzerlerindeki kıyafet ve adları farklı olsa da aslında bunların kimin askeri olduğunu doğrusu çok merak ediyoruz.