Melih Altınok Sabah Gazetesi

Övünmek, çalışmak güvenmek böyle olur

Tarihi anlara şahitlik ediyoruz. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile birlikte Mersin Akkuyu'da yapılacak nükleer santralin temelini attı. Ama bu hamleye, yalnızca enerji çeşitliliğimizi...

04 Nisan 2018 | 4.103 okunma

Tarihi anlara şahitlik ediyoruz. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile birlikte Mersin Akkuyu'da yapılacak nükleer santralin temelini attı.
Ama bu hamleye, yalnızca enerji çeşitliliğimizi artıracak, istihdam yaratacak, teknoloji üretecek bir kalkınma projesi gözüyle bakarsak mevzuu eksik değerlendirmiş oluruz.
Zira dün Türkiye aslında "bağımsızlık" yolunda ileride hakkı daha fazla teslim edilecek bir eşiği aştı...
"Kabul edilmiş çaresizlik" psikolojisini geride bıraktığını gösterdi...
Askeri darbelerle, terörle, ekonomik tehditlerle ve muhalefet süsü verilmiş işbirlikçileri eliyle yıllardır mahkûm edildiği ikinci ligden çıktı...
İkinci Dünya Savaşı'nı sonlandıran ve o gün bugündür dünya siyasetinde aktörlük yarışına girebilmek için gerekli olan asgari koşulu yerine getirdi.
Dünya haritasını gözlerinizin önüne getirin... Dünya siyasetini belirleyen ülkelerin, nükleer gücü olan ülkelerle aynı olması tesadüf değildir.

*** Evet, sözünü ettiğimiz hikâyenin tarihi bu denli eski, bir o kadar da kapsamlıdır. Hem bizim için hem dünya için...
Çünkü ulusal güvenlik açısından da önemli avantajlar yaratan nükleer teknoloji yarım asırdır küresel muktedirlerin gücünün de sırrı.
Örneğin eğer Rusya, İkinci Dünya Savaşı'nda elini ABD'den çabuk tutabilmiş olsaydı, bugün bambaşka bir dünyadan bahsediyorduk. Muhtemelen, güçler dengesinin "doğunun" lehine olduğu bir ortamdan...
Türkiye için de durum farklı değil. Şayet ülkede, bugün olduğu gibi, halkın gücünü arkasına almış, istikrarlı ve cesur iktidarlar iş başında kalmayı becerebilseydi, belki bunca zaman kaybetmeyecektik. *** Ama olsun, hiçbir şey için geç değil. Çünkü nükleer gücün bini de bir biri de...
Bir Rus siyasetçinin dediği gibi, ABD rakiplerini onlarca kez yok edecek nükleer güce sahipse, diğerleri de onu bir kez yok edecek güce sahip.
İşte zaten tam bu yüzden, söz konusu teknolojiye ABD ve AB dışındaki kimi ülkeler de sahip olduğu için, sorunlarına rağmen dünya daha yaşanılabilir bir yer.
Aksini, bugünkü ortamda bile nükleer tehdidiyle ülkelere parmak sallayabilen ABD'nin tekel olması halinde durumun ne denli vahim olacağını tahmin etmek zor olmasa gerek.
Ne mutlu ki artık Türkiye de dünya üzerinde nükleer güce dayanan dehşet dengesinin avantajlarından yararlanabileceği bir pozisyona doğru hızla ilerliyor.
Bu arada, projeyi yürüten Enerji Bakanı Berat Albayrak'ı, Aziz Sancar ve Bilge Demirköz gibi bilim insanlarıyla birlikte hazırladıkları nükleer enerji kamu spotundan dolayı ayrıca tebrik etmek lazım... Resmi bir kurum olarak, halkın sıkılmadan izleyebileceği, klişelerden arındırılmış, emir vermeyen ve işlevini yerine getiren bir kamu spotunun nasıl yapılabileceğini gösterdikleri için...

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Atatürkçülük sınıfsal bir tercih 23 Kasım 2024 | 119 Okunma Bu işlerde Mahir 22 Kasım 2024 | 823 Okunma 60 günde Trump’ın elini kolunu bağlayacaklar 20 Kasım 2024 | 1.279 Okunma Parsel parsel... 18 Kasım 2024 | 1.339 Okunma Bahçeli’nin Öcalan çıkışıyla balataları sıyırdılar 17 Kasım 2024 | 1.452 Okunma