Bir dönem kıssaları şive komiğiyle yorumlayarak muhafazakârların "goynünde" taht kuran ünlü Rejisör Sırrı Bey, siyaset işleri daha fazla kesat giderse sinemaya geri döneceğinin sinyallerini vermiş. "Bu dönemi de şebek eden bir film çekmezsem bütün emeğim, bütün hünerim bana haram olsun. Kimse kendini orada görmek istemeyecek." Müthiş haber! Demek ilkokul beşinci sınıf toplumsal gerçekçilik düzeyinde 12 Eylül taşlamalarından başka eserler de göreceğiz Sırrı Bey'in filmografisinde. Ben en çok Rejisör Sırrı Bey'in yeni filminde adaşı HDP Ankara 1. Bölge Milletvekili ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İdare Amiri Sayın Sırrı Süreyya Önder'i kimin oynayacağını merak ediyorum. Zira Sırrı Bey'in "şebek" etmeyi vaat ettiği dönemin karakteristiğini o temsil ediyor. Adıyaman'da bir PKK'lı taziyesinde boy gösterip genç dinleyicilere "şehadet andı" içtiriyor hemen ardından barış mitingine yetişip beyaz güvercin uçuruyor. Cemiyetler ve cemaatler arası diyaloğun sembolü bir süper kahraman o adeta, her ne kadar işlevi kısa olsa da. Mekândaki kıvraklığı kadar zamandaki hızı da kusursuz Dün Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı "Çözüm sürecini bitirdi" diye Kürtlere hedef gösteriyordu. Bugün aynı Erdoğan'ı, "PKK'ya silah bıraktırmak için neler yaptı neler, her bi şeye şahidim, polis ağabeyler çağırdığında onlara hepiciğini tek tek itiraf edeceğim" diyerek milliyetçilere şikâyet ediyor. Yani, Aziz Nesin'in sinemamızdaki Zübük'ünden daha komplike bir karakterle karşı karşıyayız.