ABD ile imzalanan 13 maddelik Suriye mutabakatı zafer mi
yoksa bir hezimet mi?
Tarafların sürecin başındaki hedeflerini ve
bugünkü pozisyonlarını karşılaştırarak bir
fotoğraf çekelim, kararı siz verin.
O halde hatırlayalım:
Suriye iç savaşının başlamasından birkaç yıl sonra PKK'nın
Suriye kolu PYD-YPG, oluşan otorite boşluğundan faydalanıp
ülkenin Türkiye sınırına komşu bazı bölgelerini ele geçirdi.
Türkiye yıllardır mücadele ettiği PKKYPG'nin, 911 kilometrelik
Suriye sınırının paralelinde fiili durum yaratarak
ABD güdümü bağımsız bir devlet kurmasına müsaade etmeyeceğini
açıkladı.
Söz konusu yabancı bir devletin toprakları olduğu için, Ankara
tezini "güvenli bölge" kavramı üzerine kurdu.
Buna göre Türkiye- Suriye sınırının güneyinde, derinliği
30-35 km olan bir hat PKKYPG ve
DEAŞ gibi terör örgütlerinden arındırılacaktı.
Ardından bölge, Suriyeli mültecilerin dönüşüne uygun bir güvenlik
standardına kavuşturulacaktı.
*** Ankara'nın
teklifi Suriye'yi işgal eden devletlerden destek bulmadı.
Meşruiyetini,"DEAŞ'la mücadele eden
seküler güçler" tarifiyle izah eden YPG ise,
ABD'nin himayesi ve TIR'lar dolusu silah
yardımıyla sahada ilerlemesini sürdürdü.
Türkiye ABD'yi, YPG'nin ilerleyişini durdurması ve Türkiye-Suriye
sınırını ortadan ikiye bölen Fırat Nehri'nin
batısına geçmemesi için uyardı.
Cevap içeriden, o dönemde ulusalcı seçmenin
bile oyunu almayı başaran HDP eski Eşbaşkanı
Selahattin Demirtaş'tan gelecekti... Demirtaş,
kendisinin de bağlılık yemini ettiği ülkesine şöyl...