Türkiye bir haftadır futbol camiasının ünlülerinden yüksek kâr
vaadiyle milyon dolarlar topladığı ve geri ödemediği iddia edilen
Seçil Erzan vakasını konuşuyor.
Hakkında 216 yıl hapis istenen Erzan suçlu, para verenlerse
peşinen mağdur ilan edildi. Ama düğmeleri baştan
yanlış ilikliyoruz gibi.
Zira, basında aksini iddia edenler olsa da Milli Takım'ı
çalıştıran, dünyanın en önemli takımlarında forma giyen bu
isimlerin tıbben geri zekâlı olduklarını düşünemeyiz. Resmi dolar
faizi belliyken, kendilerine astronomik
kârlar teklif edilmesinin
yasadışı olduğunu bilmiyor
olamazlar ya.
Bavullara, siyah naylon poşetlere koydukları milyon dolarları
pastane köşelerinde "elden" vermeleri bunun en net kanıtı.
Öyle ya, keşke sorsa da kimsenin zaten "Nereden buldun?" dediği de
yok.
Öyleyse "vergisini ödediğin, temiz paranı" yangından mal kaçırır
gibi dekontsuz, belgesiz elin kadınına teslim
etmenin sebebi ne?
En azından Emre Belözoğlu ve Volkan
Bahçekapılı, bankada teslim ettikleri paralarına karşılık
bir değil, iki imzalı dekont...