Otomobille birkaç günlüğüne İstanbul dışına
çıktım.
Yol boyunca, özellikle ormanlık alanlarda tek başına dolaşan
köpekler her yeri sarmış durumda.
Durumu sorduğum bölge halkı, köylüler, pandemide pek
çok "hayvanseverin" köpeğini doğaya bıraktığını
söylüyorlar... Ancak son zamanlardaki
yoğunlaşmanın, belediyelerin tek başına
gezen köpekleri toplayıp ormanlık alana
bırakmasından kaynaklandığını anlatıyorlar.
Bu iptidai uygulama çözüm olmak şöyle dursun bugün tartışılan
sorunu daha da derinleştiriyor.
Zira sokaklarda tek başına yaşarken toplanıp dağa bayıra salınan bu
hayvanlar yiyecek bulamayıp sürüler halinde
şehirlere, kasabalara geri dönüyorlar.
Medyadaki tartışmalardan izlediğim kadarıyla bazı vatandaşların
mağduriyeti de genel olarak sürü halinde gezen köpeklerden
kaynaklanıyor.
Hayvan bunlar... Tek başınayken kimseye
zarar vermeyecek köpekler, vahşi doğada açlıkla ve
bütün kimyalarını değiştiren sürüleşme nedeniyle
saldırganlaştırılıyor.
Belediyeler tek başına yaşayan sokak köpeklerini yaşam alanlarından
kopartıp "canavarlaştırmayı" bırakmalı.
Konuyla ilgili yasalar çerçevesindeki sorumluluklarını yerine
getirmeli... Olması gerektiği gibi, tehlikeli ırklara kontrolsüz
şekilde bakan, tasmasız gezdiren, kısacası köpeklerine "sahip"
çıkmayan insanlarla ilgilenmeli.
Sokaklarımızda tek başına yaşayan, huyunu suyunu
bildiğimiz, mahallelinin kontrolündeki
köpekler sahipsiz değil, sadece sokak köpeği.
BU İŞ BİTİYOR DOSTLAR!
Sıra sıra açıklıyorlar...
Geçen gün de İspanya, Kovid-19 vakalarına grip
protokolü uygulanmasına karar verdi. Ülkedeki "temel
önlemlerin" hepsi iptal edildi.
İsveç de Kovid-19 yasasını yürürlükten kaldırdı ve
salgını, "kritik hastalık" kategorisinden çıkardı.
"Test yapmayı bırakın, konuşmayı kesin, pandemi
biter" diyen Trump'a "cahil" diyorlardı...
"Bu bilimsel bir tartışma, siyasetin konusu değil" diye itiraz
ediyorlardı.
İki yıl sonunda Trump'ın sözüne geldiler...