Ilımlı yandaşların Ak Parti'li diye tanıtılıp hırçın muhaliflere
ezdirildiği programları biliyorsunuz... Geçen gece TV başında
zaplarken onlardan birinin tekrarına denk geldim.
Siyasal iletişimci olduğunu öğrendiğimiz Gülfem Saydan Sanver
isimli bir hanımefendi kendinden emin tavırlarla CHP'nin 15 vekil
taktiğini övüyordu.
Diğer CHP'li konuklar ve gazeteciler gibi sloganlar yerine, kendi
içinde tutarlılığı olan argümanlarla konuştuğu için sonuna dek
dinledim Sanver'i.
Özetle şunu söylüyordu:
"CHP, sürekli siyaset gündemini belirleyen Ak Parti'yi ilk kez bu
denli şaşırttı. Oyunu bu kez CHP kurduğu için iktidar şaşkına
döndü, panikledi..."
Zira günlerdir bu köşelerde, ekranlarda söylediğimiz gibi, asgari deneyime sahip bir siyasinin böyle bir adımın lehine olduğuna kendi başına inanması güçtü.
Gelin görün ki, Kemal Bey de doğruyu, mantıklı olanı söyleyeni düşmanı gördüğü, yaptığı işi güzel güzel teorize edeni de dostu sandığı için sözlerimiz yine havada kaldı.
Neyse, balık bilmese Halik bilir demişler. 15 vekil operasyonunun akıbeti de, önemli olanın oyun kurmak değil, kurulan oyunun galibiyete katkısı olduğunu gösteriyor.
Görüyorsunuz işte, CHP yöneticileri, İyi Parti'ye gönderilen 15 vekilin partiye geri döneceğini söylüyor. Üstelik işlerini yapmadan, Meral Akşener'in Cumhurbaşkanlığı adaylığı için imza vermeden!
Muhtemelen Akşener "illa ben aday olacağım," diyerek Gül'ün muhalefetin ortak adayı olması operasyonuna köstek olduğu için. *** Şimdi o meşhur fıkradaki gibi sormazlar mı adama "siz bu haltı niye yediniz" diye?
Niye gittiniz niye geliyorsunuz?