Aydın Doğan'ın medyasını Demirörenlere satmasının ardından
gruptan ayrılanlar kervanına son olarak Taha Akyol eklendi.
Akyol'un Hürriyet'ten ayrılmasına verilen tepkilere baktığımızda
genel olarak siyasi nedenlerin tartışıldığını görüyoruz.
Hemen söyleyeyim mevzuun bu alanda cereyan ettiğine inanmıyorum.
Zira yeni yönetimin Akyol'la uzlaşamaz siyasi farklılıklara sahip
olduğunu düşünmüyorum.
Zaten Akyol'un Hürriyet'ten ayrılmasının nedeni siyasi tavır olsa,
Ertuğrul Özkök ya da Ahmet Hakan gibi aşırı politize olmuş isimler
varken sıra ona gelmezdi bile.
Peki, o halde sebep ne olabilir?
Aklıma, Taha Akyol'un daimi patronu Aydın Doğan'la iyinin ötesinde
olan ilişkisi geliyor.
Öyle ki Aydın Bey Milliyet'i Demirörenlere sattığında, itidalli
haliyle bilinen Akyol radikal bir kararla yeni patron tercihini
açık etmişti...
Demirörenler kendisine "git" demediği halde o Aydın Doğan'ı
seçmişti. "Saçlarımın burada ağardığını söylemem onurdur" dediği,
adının özdeşleştiği Milliyet'le yollarını ayırıp Hürriyet'e
geçmişti.
Pek çoğumuz, yazarımızın Doğan'la bağını özetleyen bu olayı unutmuş
olsa da Akyol'un ve yeniden patron olarak başında bulduğu
Demirörenlerin unutmadığı kesin.
İlk hamleyi kimin yaptığı konusunaysa hiç girmiyorum zira dedikodu
olur.
Gelelim gruptaki gidişata bakan herkesin aklından geçen malum
soruya...
Bu değişim dalgası, Ertuğrul Özkök'ü de vurur mu?
Hiç sanmıyorum. Birincisi, yeni yönetim Özkök'ü beğeniyor, hatta
entelektüel buluyor.
E Özkök de patronaja bağlılık konusunda bir Taha Akyol değil. Yeni
patronlarıyla da arası gayet iyi.
Bu arada, Akyol'u nerede okuyacağız diye üzülen okurlar içini rahat
tutsun. O da Fehmi Koru gibi yazılarını yayımlayacak bir mecra
bulacaktır kendisi...