Motorlu Taşıt Vergisi'ne getirilmesi planlanan yüzde 40'lık zam
kamuoyundan büyük tepki aldı.
Daha sonra yapılan açıklamadaki "seneye uygulanacak" ve "savunma
sanayisine aktarılacak" açıklamaları da bu tepkileri
dindirmedi.
E normal tabii, yüzde kırk büyük zam. Zaten ÖTV'ydi, benzindi
derken vatandaş epeyce pahalı biniyor otomobiline.
Peki, bir hükümet, ülkenin rotası 2019'daki iki büyük seçime doğru
kıvrılmışken seçmenin refleksini olumsuz etkileyecek bu hamleyi
niçin yapar?
Tamam devletin ihtiyacı var diyeceğiz ama Maliye Bakan Naci Ağbal
zamların gerekçesini şöyle açıklıyor:
"2018 bütçesi kolay bir bütçe değil... Bütçe disiplinine
kararlılıkla devam ettiğimizi özellikle belirtmek isterim. Yılsonu
bütçe açığını yüzde 2'de tutuyor olmamız son derece önemli... Vergi
gelirlerini artıracak kalıcı düzenlemeleri bu torba yasa ile
Meclis'e gönderiyoruz."
Lafı dolandırmadan söyleyeyim, eğer hükümet bütçeyi sıkıca denk
tutayım diye vatandaşı aşırı sıkarsa kârdan çok zarar eder.
Çünkü yüksek vergiyle elde edilecek kazancın, vatandaşın tepkisiyle
ortaya çıkacak kaybın yanında lafı edilmez.
Ayrıca bu zammın enflasyonu tetikleme riski de var. Yani en çok dar
ve orta gelirli vatandaş bu işten etkilenecek.
Ve sözünü ettiğimiz "orta direk" seçimdeki tercihini "yılsonu bütçe
hedefine" göre değil, cebinden eksilene göre yapar...
Umarım kamuoyunun haklı tepkisiyle başlayan bu zam tartışması
sağlıklı bir vergi reformu doğurur.
Dolaylı vergiler azaltılır...
ÖTV oranları düşürülür...
Kısacası devlet ekonomik hayatta daha "görünmez" olur.
Böylece serbest piyasa, vergiler ve müdahaleler yüzünden kaçılmaya
çalışılan değil kazançları ve fırsatları için girilm...