27 Mayıs darbesinin yıldönümüne denk getirildiğini düşündüğüm
2013'teki Gezi olaylarının dördüncü yılı.
Olayların fitili sosyal medyada ateşlendiği için dün oraya bir
bakayım dedim. En çok konuşulanlar (TT) listesindeydi Gezi.
Eylemlerin arka planına dair eleştirel paylaşımlar yapanların
tezlerini çok iyi bildiğim için hâlâ o günlerin ruhuyla yaşayanlara
dikkat kesildim.
O gün olduğu gibi mevzuu kaşımaya çalışan, yeniden bir aksiyon
peşindeki FETÖ'cü ya da PKK'lı trollerin gürültülerini geçersek
Gezicilerde şu ruh hali hâkim:
"Hayatımızın en özgür günlerini yaşadık!"
Peki, siyasi bagajlarımızı ve önyargılarımızı kenara koyarak
beraberce düşünelim.
Bu gençler, o günlerde ne yaptılar, yaşadılar da kendilerini hiç
olmadıkları kadar ve bugünkünden özgür hissettiler?
Karşı olduğu bir icraatı protesto etmek için bir araya geldikleri,
eylem yaptıkları için mi?
Ben de dahil memlekette 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri
Kanunu'na muhalefetten yargılanmayan adam olmadığına göre bu
değildir herhalde. OHAL'de yaşadığımız şu günlerde bile eylemler
sürüyor işte...
Gösteriler kitleselleştiği, kesintisiz günlerce sürdüğü, polise taş
atabildikleri için diyeceğim ama daha radikal, yaygın ve uzun
olanlarına tarihte şahit olduk işte.