ABD'nin aldığı, daha sonra da İngiltere'nin "mantıklı" bularak
katıldığı yeni uçuş yasakları konuşuluyor.
Bildiğiniz üzere bu iki devlet, aralarında Türkiye'nin de olduğu
sekiz ülkeden kalkan ve kendi havalimanlarına inen uçaklara cep
telefonundan büyük cihazlarla binişi yasakladı.
Yolcular artık iPad ve diz üstü bilgisayarlarını bagaja vermek
zorunda.
Yasağın gerekçesi olarak terör gösteriliyor. Güya teröristler büyük
pil görünümlü bomba üzerinde çalışıyorlarmış.
Yerseniz tabii ki.
Bizim buralardaki, yemeye meraklılar, "Hah işte Amerika da bizi
dışladı" türünden diplomatik analizlerle içlerindeki mazoşisti
tatmin ederken yasağın asıl nedeni de netleşmeye başladı.
Washington Post gibi ABD'nin büyük gazetelerinde yer alan
yorumlarda, yasağın aslında havayolu rekabetinden kaynaklandığı
bilgisi yer aldı.
Yani, terörü bahane gösteren ABD ve İngiltere, devlet destekli
havayollarıyla rekabette zorlanan firmalarına ve havalimanı
işletmelerine bir kıyak yapmışlardı.
Maksatları, listede yer alan THY gibi dev markaları tercih edecek
yolcuları keyfi uçuş prosedürleriyle bıktırıp ABD'nin ve
İngiltere'nin "yerli ve milli" firmalarına yönlendirmekti.
Zaten güvenlik uzmanları da, lityum batarya taşıyan cihazların
bagajda bir aradayken, kabindekinden daha tehlikeli olduğunu
açıklayarak, yasağın tek mantıki gerekçesini de çürütüyorlar.
Evet, olay, modifiye hastalarının doğan görünümlü şahinlerin arka
camına kazıdığı gibi, ABD'nin ve İngiltere'nin anlı şanlı havayolu
markalarının alnına "Tek rakibim THY" yazmalarından ibaret.
Üzgünüm Leyla... Bu yasak da dışlanmışlığımızdan değil tam aksine
güçlenmemizden, THY gibi uluslararası rekabette engellenemez rakip
markalar yaratmamızdan kaynaklanıyormuş.