Terör, dün Belçika'da ortaya çıktı. Brüksel'i havaalanı ve metro gibi 4 ayrı noktadan vuran teröristler 34 insanı öldürdü. Belçika devleti, saldırıların ardından ülkenin tamamında güvenlik alarmı seviyesini en yüksek olan 4'e çıkardı. Asker sokaklara indi. Brüksel'e 225 ek askeri birlik gönderme kararı alındı. Uçuşlar durduruldu, metrolar kapatıldı, tren seferleri iptal edildi. Yayın yasağının ardından ülkenin sınırları da kapatıldı. Ama yine de ülkeye büyük korku ve panik hâkim. Terörün iğrenç yüzüyle yakın zamanda pek çok kez karşılaşmış Türkiyeliler olarak, Belçikalı dostlarımızın neler hissettiğini en iyi biz anlarız. Umarız, bu acı deneyimin ardından ülkenin yöneticileri de terörün sınır tanımayan bir küresel bela olduğunu daha iyi anlamışlardır. Kim bilir belki, yıllardır, cinayet işleyen teröristleri sudan gerekçelerle AB adayı Türkiye'ye iade etmemelerinin ne büyük hata olduğunu tartışmaya başlarlar. Ya da tıpkı dün Brüksel'de olduğu gibi, Ankara'yı iki kez kana bulayan PKK'lı canilere başkentlerinde propaganda çadırları kurdurmanın ne büyük bir hata olduğunu konuşmayı akıl ederler.