Yazıyı yazdığım saatlerde televizyondan Erdoğan- Trump
zirvesinin ayrıntılarını izliyorum.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyareti öncesi PKK-YPG
desteğini onaylayarak masadakipazarlık maddelerini lehine
genişleten Trump bambaşka bir portre çiziyor.
ABD Başkanı kameralar karşısında yaptığı ilk açıklamada
Türkiye'nin öneminin farkında olduklarının açık işaretlerini
verdi:
"Türkiye'yi terörle mücadelede destekliyoruz. Türkiye'yi PKK ve
DEAŞ'a karşı destekliyoruz.
Türkiye'nin istediği silah siparişleri için çalışacağız. Türkiye
ile ilişkimizi hiç kimse yenemeyecektir!"
Trump'ın ardından söz alan Erdoğan'ın şu sözleri
de Türkiye'ninkararlılığının, görüşmeler öncesi
tüm dünyaya ilan edilmesi anlamına
geliyordu:
"Stratejik ortaklık seviyesindeki ilişkileri ele
aldık. PYD/YPG'nin muhatap alınmasıuluslararası mutabakata
uygun değil.
FETÖ elebaşı Gülen'in iadesi için beklentimizi ifade ettik.
DEAŞ başta olmak üzere bölgemizdeki tüm terör örgütlerine karşı
müşterek bir dayanışma ortaya koymamız büyük önem ifade
etmektedir. Ortak geleceğimizi tehdit eden terör örgütlerine
karşı ayrım yapmadan mücadelede kararlıyız!" İki devlet
başkanının ve heyetlerin temaslarının ardından mutabakata varılan
somut maddelerin üzerinde daha uzun süre konuşacağız.
Ancak dışarıda dik duran Türkiye'nin şimdiden ilk
raundu kazandığını söyleyebiliriz.
Gazeteden baskı için arayan arkadaşları daha fazla
bekletmeyeyim.