Melih Altınok Sabah Gazetesi

Yaprağını yerken kıtır kıtır, sapına gelince me!

Dün Avrupa Parlamentosu'nun "ilişkileri dondurma" tavsiyesi üzerine köşelerde ve sosyal medyada yazılanlara şöyle bir baktım.Birliğin 50 yıldır Türkiye'ye uyguladığı çifte standarttan sıkılan insanlar...

26 Kasım 2016 | 5.222 okunma

Dün Avrupa Parlamentosu'nun "ilişkileri dondurma" tavsiyesi üzerine köşelerde ve sosyal medyada yazılanlara şöyle bir baktım.
Birliğin 50 yıldır Türkiye'ye uyguladığı çifte standarttan sıkılan insanlar memnun.
Hatta Türkiye'nin daha ileri bir adımla yanıt vermesini isteyenler çoğunlukta.
Yani vatandaş yine gayet tutarlı.
"Bizimkilerse" aynı havada ısrarcı, yine yakınıyorlar. "AB bizi istemiyor, öldük bittik..." diye...
Oysa daha dün, AB'ye yaşadıkları ülkeyi yalanlar uydurup şikâyet eden ve "Türkiye'yi cezalandırın" diye yalvaranlar da onlardan başkası değildi.
Tıpkı AB'li siyasileri yanına alıp "Türkiye bir cehennem" konulu konferanslar düzenleyen namı diğer "susamurunun" dün, zora giren AB üyeliğine ağıt yakması gibi.
Çifte standart yalnızca AB konusuyla sınırlı değil elbette.
Faizci spekülatörlerin altını harlattığı dolar ateşinden en çok şikâyet edenler de, sosyal medyada piyasalardaki paniği körüklemek için "ülke batıyor" diye başlıklar açanlar...
Trolleriyle bu manipülasyona yüklenenler... En tematiğinden kanallarında en bilimsel halleriyle ve her zamanki "vatanseverlikleriyle" çıkıp "Ben olsam Türkiye'ye yatırım yapmam" tavsiyesinde bulunanlar...
Aynen alınan güvenlik tedbirlerinden yakındıkları günün ertesinde eğer bir bomba patlamışsa, yöneticileri yeterli tedbir almamakla eleştirenler gibi...
Evet, hangi birini sayalım.
Ama gördüğünüz üzere sorunları tutarsızlıkla sınırlı değil. Kötü niyetli oldukları kadar kurnazlar da.
Akıllarınca.
Ama şark kurnazlığı yaptıkları ahaliyi, aldıkları onca seçim yenilgisine rağmen hala tanımadılar.
Yer mi Anadolu çocuğu...
Şüpheleri olmasın, yaptıkları ve söyledikleri arasındaki çelişkiyi görenler, Ege'de çok kullanılan o deyişle seslenecekler yine bizimkilere sandıkta:
"Yaprağını yerken kıtır kıtır, sapına gelince me!" Olur mu böyle!

***


En yaratıcı zavallımız

Bu kulaklar, yaşadığı, ekmek yediği, âşık olduğu topraklara zarar vermek için çırpınanların ne önerilerine şahit oldu...

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Eyvah, Putinci mi oluyoruz! 25 Kasım 2024 | 897 Okunma DEM, PYD’nin geleceği kadar Türkiye’yi de düşünse... 24 Kasım 2024 | 383 Okunma Atatürkçülük sınıfsal bir tercih 23 Kasım 2024 | 714 Okunma Bu işlerde Mahir 22 Kasım 2024 | 831 Okunma 60 günde Trump’ın elini kolunu bağlayacaklar 20 Kasım 2024 | 1.286 Okunma