16 yıldır iktidarda olan Tayyip Erdoğan'ın 24 Haziran
seçimlerinde bir kez daha kazanmasıyla önümüzdeki beş yıllık siyasi
tablo netleşti.
Yazın, seçimler sonrası döviz kurları üzerinden gelen ekonomik
dalgalanma yine yenilen muhalefette bir "umut" yaratmıştı. Dolar
düşmeye, piyasalar da normalleşmeye başlayınca bu nafile "olasılık"
da zayıfladı.
Ancak muhalefet kapısına kilit vuracak değil elbette. Neticede
muhalif vatandaşın iktidar umudundan beslenen ve makam mevki sahibi
olan güçlü bir "muhalefet bürokrasisi" var.
Şimdi ki "kızıl elmaları" da yerel seçimler.
Neye göre böyleymiş? Belediye seçimiyle Cumhurbaşkanlığı seçimleri arasındaki bağ neymiş?
Hiçbir izahta bulunmadıkları için bilmiyoruz.
Öyle olsa bile bu seçimlerin sonucunun neden Erdoğan'ın ve partisinin tümünü kazandığı seçimlerden farklı olacağını da söylemiyorlar.
Sanırım adaylarına güveniyorlar. *** Peki, kim bu müthiş bir patlama yapması beklenen muhteşem adaylar?
Her biri birinden merdane!
Biri "Asla aday olmayacağım" dediği her makama mutlaka talip olan (Cumhurbaşkanlığı, CHP Genel Başkanlığı) Muharrem İnce... Daha önce "ne münasebet" diyerek reddettiği İstanbul Belediye Başkanı adaylığı için göreve hazır olduğunu açıkladıktan sonra ekliyor:
"Erdoğan'ın 5 yıl daha görevde alması imkânsız." Başka? Melih Gökçek'i MHP'ye, Mansur Yavaş'ı da bazen İyi Parti'ye bazen de CHP'ye yamamaya çalışıyorlar.
Daimi adaylar, Gürsel Tekin'i, Mustafa Sarıgül'ü falan da unutmayalım tabii ki.
Ama asıl bombayı dün patlattılar.
Sıkı durun, iddialarına göre İdris Koçovalı CHP'den aday olabilirmiş!
Yok yok isim benzerliği değil.
Çukur dizinin kabadayısı var ya o işte!
Anlayacağınız, yolda yürürken çukura düşmeye devam!