15 Temmuz'da Türkiye'de darbeye kalkışan Fetullahçılar
yurtdışında son derece aktif bir manipülasyon kampanyası
yürütüyorlar.
Ne yazık ki ABD'de ve Avrupa'da Türkiye'nin temsil edilmediği her
etkinlikte varlar.Televizyonlarda, gazetelerde onlar boy
gösteriyorlar.
Karşılarında ise yurtsever Türkiyelilerin bireysel karşı
duruşlarından başka hiçbir organize faaliyet yok.
Hal bu olunca da uluslararası kamuoyunda, 15 Temmuz gecesi
katledilen 240 vatandaş, Meclis'i bombalanan demokrasimiz, kısacası
79 milyon değil adeta FETÖ'cüler mağdurmuş gibi bir algı yaratmayı
başardılar.
Bu darbeci çetenin yanlarına aldıkları PKK'lılarla ve Türkiye
düşmanı sol çevrelerle birlikte Türkiye aleyhine yürüttükleri
kampanyanın önemli ayaklarından biri de akademi.
Dünyaca tanınan saygın üniversitelerce, Türkiye'nin darbecilere
karşı yürüttüğü hukuki -meşru mücadele sanki bilime ve akademiklere
yönelikmiş gibi kabul görüyor.
Dün sizlerden gelen şikâyetler üzerine, Avrupa'da akademik hayatı
domine eden Amsterdam ve Erasmus gibi tanınmış üniversitelerin
internet sayfalarını biraz inceledim.
Şahit olduklarım tek kelimeyle korkunçtu!
NATO üyesi, AB adayı Türkiye'ye sanki bilime ve insanlığa savaş
açmış "Boko Haram muamelesi" yapılıyor.
FETÖ'ye ait üniversitelere ve bu örgütle organik bağı olan
akademiklere, yöneticilere internet sitelerinde açılan özel
bölümlerden çağrılar yapılıp, açıkça destek veriliyor.
Günlerdir yurtdışında "boş bırakılan" diğer alanlarla ilgili
olarak, tembel bürokrasimizin ve kimi siyasilerin pek de hoşuna
gitmeyen eleştirilerimi devam ettiriyorum. Şimdi de YÖK'e ve
kurumun başında Yekta Saraç'a halkımız adına "direkt"
soruyorum.