1950'den beri de serbest genel seçimlerini yaparak
demokrasiye terfi
etmiş, kısacası asırlık kurumsallaşmış
bir devrimden
bahsediyoruz.
Solcuyum dediğim yıllarda, sosyalizme meyletmediği için bu miladı
"küçük burjuva devrimi" falan
diye aklımızca küçümserdik.
Şimdi ise "başında şöyle olsaydı böyle
olurdu" tartışmalarının bugünümüze ve geleceğimize kayda
değer bir katkısı olmadığını görüyorum... Doğrusuyla, yanlışıyla
olan olmuş. Hatta Marx'ın seküler
kaderciliğe varan determinizmiyle
söylersek "Olması gerektiği için olmuş" da diyebiliriz.