ABD'nin, aralarında PKK-YPG'nin de bulunduğu Suriye'deki
gruplara gönderdiği silah yardımı 900 TIR'ı aştı.
Muhtemelen bunların ciddi bir kısmı da PYD'nin Türkiye'de faaliyet
yürüten şubesi PKK için ayrılacak. YPG kalan kurşunları da
Türkiye'ye ve DEAŞ'a saldırmak için paylaştıracak.
Son dönemde teröristlerden ele geçirilen silahlar arasında,
Pentagon'un gönderdiği silahlara sık sık rastlanılması bu ihtimalin
güçlü olduğunun göstergesi.
Yükselen haklı tepkiler üzerine geçtiğimiz gün ABD'nin Ankara
Büyükelçiliği bir açıklama yaptı.
Yardımlar hakkında Ankara'nın bilgilendirildiği ve TIR'ların
çoğunlukla sağlık malzemesi taşıdığı belirtilen açıklamadaki şu
ifadeler dikkat çekici:
"...Bu silahların çok daha küçük bir yüzdesi, SDG'nin Kürt
unsurlarına verilen silahlarla sınırlıdır ve bunlar göreve özeldir.
Sadece, Rakka'yı ele geçirmek ve Deaş 'ın yok edilmesi gibi hepimiz
tarafından paylaşılan hedeflere ulaşmada sağlayacakları katkıya
bağlı olarak verilmektedir."
Aman ne hoş!
Ama keşke, ABD Özel Kuvvetler Komutanı Orgeneral Raymond Thomas
Türkiye'den yükselen tepkiler üzerine YPG'ye, SDG ismini almasını
önerdiklerini itiraf etmeseydi:
"Adlarının ortasına 'demokratik' ifadesini koymalarının zekice bir
hamle olduğunu düşündüm. Bu, onlara bir miktar itibar sağladı."
Evet bizler bu harf kombinasyonlarının altında yatan can yakıcı
oyunun farkındayız.
Ama Pentagon'un bölgedeki terör örgütleriyle bu ilişkisinin
faturasını sadece bizlerin ödemeyeceğini sanan varsa yanılıyor.
Zira DEAŞ'la mücadelede Türkiye gibi meşru, güvenilir bir ortakla
çalışmak varken... Trump yönetimini YPG gibi terör örgütleriyle kol
kola yürümeye ikna eden Pentagon ABD'ye korkunç bir fatura
çıkartacak.
Tıpkı Afganistan'da olduğu gibi...
Hatırlayın Afganistan'daki yerel unsurlara tonla silah yardımı
yapan ABD, El Kaide gibi yapıları beslediğini fark edince sevkiyatı
durdurmuştu.
Ardından da milyarlarca dolar harcayarak teröristlere verdiği kendi
silahları gerisingeri alabilmek için 65 milyar dolar daha
harcamıştı.
Tüm yerleşik medyaya rağmen iktidara gelebilecek kadar zeki olan
Trump'ın, Obama dahil eski yöneticilerin hatalarını tekrarlamakta
ısrarını anlamak güç.
***
Hiç mi yok?
Fatih Terim'in son skandalının ardından istifasıyla boşalan Milli
Takım Direktörlüğüne Rumen futbol adamı Moircea Lucescu geldi.
Lucescu çok başarılı bir hoca. Hangi takımın başına geçse ihya
ediyor. Galatasary'ın ardından geçen sene de Beşiktaş'ı şampiyon
yaptı.
Aldığı enkazı düzenler düzenlemez Türk Milli Takımı'nı da
uçuracağından şüphemiz yok...
Gelin görün ki, Lucescu'nun anlaştığı ücreti duyunca insan biraz
duraksıyor.
Tamam Rumen hoca Milli Takım'la 2,5 milyon euroya anlaşmış. Fatih
Terim'in aldığından daha az. O 3,5 milyon euro alıyordu.
Ama yine de Milli Takım'ın başına, alt yapıdan yetişmiş, "daha
ekonomik" Türk bir hoca bulunamaz mıydı diye düşünmeden
edemiyorsunuz.
Bunca yıl kimseyi yetiştiremedik mi?