Ankaralı iktisatçı yazar Tevfik Çavdar’ın anılarında geçer...Bir tarihte şair Cahit Külebi ile Sivas’ta bir panele katılırlar. Dönüş yoluna çıkarlar. Çavdar anlatıyor:“Sivas’ta otobüse bindik. Külebi’yle yan yanaydık. Tam otobüs kalkacağı sırada bir battaniyeye sarılmış küçük bir çocuğu taşıyan gençten bir karı koca en arkaya geçtiler. Çocuğu hastaneye götürüyorlar. Yozgat’ı geçtik. Yerköy sapağına gelirken arkadan bir feryat duyuldu. Bir feryat! Çocuk ölmüş, yetiştiremediler.Hepimiz üzüldük. O ağlıyordu. Çocuk ölmüş. Cahit Bey ağlıyor. Sonra bana şunu söyledi:- Çavdar böyle çok acılar gördüm, şiirime yansıttım. Ama bunu yansıtamam. Yazamam...Amasra’daki facia gibi olayları yazmak gerektiğinde Cahit Külebi’nin sözleri aklımıza gelir. Kalem ne kadar güçlü olursa olsun, acıların derinliğini anlatamaz. Kömür faciasını ne kadar yazsanız içindeki acıyı yansıtamazsınız. Kalem tutulur kalır...PASS