Cumhurbaşkanı Erdoğan o mesajı daha önce vermişti ama üzerinde pek durulmadı. Erdoğan aylar önce:
- Parlamenter sistem bekleme odasına alınmıştır, dediğinde de Anayasa’nın rafa kaldırıldığını açıkça ilan etmişti. Son mesajı biraz daha açık:
- Türkiye 10 Ağustos 2014 tarihinde milletin doğrudan Cumhurbaşkanı’nı seçmesiyle yeni bir döneme girmiştir. Artık ülkede sembolik değil, fiili gücü olan bir Cumhurbaşkanı var. İster kabul edilsin, ister edilmesin; Türkiye’nin yönetim sistemi bu anlamda değişmiştir. Şimdi yapılması gereken bu fiili durumun hukuki çerçevesinin yeni bir anayasa ile netleştirilmesidir”
Tayyip Erdoğan halkın kendisini başkan seçtiğini iddia ederek bu fiili duruma hukuki kılıf dikilmesini istiyor. Aynı zamanda Anayasa’nın değişmesini beklemeden fiili durum yarattığını, Anayasa dışı hareket ettiğini itiraf ediyor. Anayasa Profesörü İbrahim Kaboğlu diyor ki:
- Bizim seçtiğimiz kişiler, Anayasa’nın bekçiliğini yapmak durumundadır. Bence Anayasa’nın yürürlükten kalkması değil, ‘Anayasa yürürlükten kalktı’ diyen kişinin kendi kendini Anayasa dışına çıkarması söz konusudur.
Erdoğan’a yeni kılıf mı dikilecek yoksa o anayasal sınırlar içine mi girecek?
Bir dostumuzun tespiti: Tüpten çıkan macunu tekrar tüpe sokmak ne kadar mümkünse Tayyip Bey’i mevcut Anayasa’nın sınırları içine sokmak o kadar mümkündür...Türkiye bir de Anayasa krizi yaşamaktadır.